En Sıcak Konular

İşçi konfederasyonları tasarıda üçe bölündü

27 Nisan 2012 17:28 tsi
İşçi konfederasyonları tasarıda üçe bölündü Toplu İş İlişkileri tasarısı işçi konfederasyonlarını da böldü. Yasayı savunan sadece Hak-İş kalırken, işveren ve DİSK tasarıya karşı çıktı. Türk-İş ise rengini belli etmiyor.

İşçi konfederasyonları tasarıda üçe bölündü

Toplu İş İlişkileri tasarısı işçi konfederasyonlarını da böldü. Yasayı savunan sadece Hak-İş kalırken, işveren ve DİSK tasarıya karşı çıktı. Türk-İş ise rengini belli etmiyor.

İŞ VE ÇALIŞMA HAYATINDA YENİ DÖNEM / iBRAHİM ACAR

ÇALIŞMA Bakanlığı’nın hazırladığı ve genel kurulda görüşülmesi için bekleyen Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarı, üç işçi konfederasyonunun arasını açtı. Tasarının hazırlık aşamasında üçlü danışma komitesi içerisinde yer alan Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, maddelerle ilgili yüzde 98 oranında fikir birliği içinde olmalarına karşın son dönemde anlaşmazlık içine düştüler. Şu anda çalışma hayatı oyuncuları içinde yasanın çıkmasına taraftar olarak sadece Hak-İş kaldı. Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, tasarının ilk hali için daha önce yaptığı açıklamada işçinin tüm ihtiyaçlarına yanıt vermese de metni nispi bir uzlaşma taslağı olarak değerlendirmişti. Kumlu o tarihte “Metinde karşı çıktığımız hükümler var ama önemli mesafeler de katedildi. İş kolu barajı düşürüldü, grev yasakları daraltıldı, noter şartı kaldırıldı, iş kolu sayısı AB normlarına uygun hale getirildi. Sendika üyelik yaşı azaltıldı; geçici süreli işsizlikte sendika üyeliğinin devamı sağlandı. Sendika temsilciliği ve sendika yöneticiliğine ilişkin güvenceler güçlendirildi” demişti. Ancak metin genel kurula geldiğinde ise ‘Türk-İş herhangi bir açıklama yapmama’ kararı aldı.

Hak-İş’ten ikna turları

Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan ise mevcut yasanın antidemokratik, sendikal yaşamı aşağı çeken bir yapısı olduğunu söyledi. 2009 yılında daha iyi seviyedeki bir yasa tasarısının gündeme geldiğini ancak geri çekildiğini hatırlatan Arslan, yeni tasarıya iş dünyasının ve diğer iki işçi konfederasyonunun itiraz ettiğini belirtti. İşadamları örgütlerine dönük olarak tasarıyı anlatmak için görüşmeler yaptıklarını belirten Mahmut Arslan, ayrı bu kurumlara mektup da gönderdiklerini söyledi. İşadamı örgütlerinin endişelerinin yersiz olduğunu belirten Arslan işadamı örgütlerine gönderdikleri mektupta, tasarıyla ilgili yapılan eleştirilerin abartılı ve maksatlı olduğunun yazıldığını söyledi. Arslan mektupta “Hak-İş Konfederasyonu olarak, bazı işveren çevreleri tarafından Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısına ilişkin dile getirilen görüşleri gerçeklerle bağdaşmayan, yeterince araştırılmadan kamuoyunu eksik ve tek yanlı yönlendirmeye matuf abartılı ve maksatlı açıklamalar olarak görüyor, bu hususu kaygıyla izliyoruz. Sosyal diyaloğa her zamankinden daha fazla ihtiyaç olan böyle bir dönemde, bu tür tutum ve tavırları çalışma hayatının geleceği açısından yanlış ve tehlikeli buluyoruz” dedi.

Tasarıyla ilgili eleştirilerin çalışanlara ve sendikalara haksızlık olduğunu belirten Arslan mektupta şunları yazdı: “Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı’nın yasalaşması halinde İşyerlerinde birden fazla sendikanın olacağı, 30 ve daha az işçinin çalıştığı her işyerinde sendikal örgütlenmenin olacağı, işçiler arasında çatışma ve kavga ortamı yaratacağı, işletmelerin rekabet gücüne zarar vereceği, ihracat yapan ülkemiz firmalarının uluslararası rakipleri ve dış kaynaklarla işbirliği yaparak üyelerinin ekmek teknelerini yok etmeye çalışacağı belirtilmektedir. Sendikaları vatan haini, işbirlikçi haline getiren bu görüş ve ağır ithamlar işçilerin gönüllü olarak tercih ettikleri sendika ve konfederasyonları rencide etmektedir. Bu ve benzeri değerlendirmeler bizleri derinden yaralamıştır.”

DİSK: İşçi hakları geriye götürülüyor

DİSK Başkanı Erol Ekici, STAR’a görüş bildirmedi. Ancak konfedarasyonun resmi internet sitesindeki açıklamada tasarının, sendikal haklar alanında Türkiye’yi bir kaosun eşiğine getirdiği iddia edildi. Açıklamada “Emekçinin alınterine sahip çıkma hakkını ortadan kaldırmaya çalışan, işçileri patronların karşısında örgütsüz kılan 12 Eylül ürünü baskıcı ve yasakçı sendikalar kanunu ile toplu sözleşme grev lokavt kanunu, temelde hiçbir değişiklik olmadan sahte bir özgürlükçü ambalajla sürdürülmeye çalışılıyor” denildi. Açıklamada, TBMM’ye sevk edilen kanun tasarısının Türkiye’nin yaşadığı gelişmeleri ve değişim ihtiyacını gözardı ederek sendikal hayattaki tüm yasak ve engelleri olduğu gibi koruyan bir anlayışla düzenlendiği ileri sürüldü.

BAKAN BİZZAT ARABULUCU OLABİLECEK

- grev kararı, uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde alınabilecek ve bu süre içerisinde 6 işgünü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilecek. Bu süre içerisinde, grev kararının alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi halinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşecek.

- Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren 60 gün içinde lokavt kararı alabilecek ve bu süre içerisinde 6 işgünü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilecek.

- Bildirilen tarihte başlamayan grev hakkı veya lokavt düşecek. Süresi içinde grev kararı uygulamaya konulmamışsa ve alınmış bir lokavt kararı da yoksa veya lokavt da süresi içinde uygulanmaya konulmamışsa yetki belgesinin hükmü kalmayacak.

- GRUP toplu iş sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklarda grev kararı, uyuşmazlığın kapsamındaki işyerlerinin bir kısmı için alınmış olsa dahi lokavt kararı uyuşmazlığın kapsamındaki başka işyerleri için de alınabilecek.

- Kanuni grev kararı alınan bir uyuşmazlıkta Çalışma Bakanı, uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk yapabileceği gibi bir kişiyi de arabulucu olarak görevlendirebilecek.

- GREV kararının işyerinde ilan edildiği tarihte o işyerinde çalışan işçilerin en az dörtte birinin ilan tarihinden itibaren 6 işgünü içinde işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama yazılı başvurusu üzerine, görevli makamca talebin yapılmasından başlayarak 6 işgünü içinde grev oylaması yapılacak.

- Oylamada grev ilanının yapıldığı tarihte işyerinde çalışan işçilerden oylamaya katılanların salt çoğunluğu grevin yapılmaması yönünde karar verirse, grev kararı uygulanamayacak. Bu durumda belirtilen sürenin sonuna kadar anlaşma sağlanamazsa veya işçi sendikası Yüksek Hakem Kurulu’na başvurmazsa yetki belgesinin hükmü kalmayacak.

- CAN ve mal kurtarma işlerinde; defin işlerinde, mezarlıklarda, şehir şebeke suyu, elektrik, doğalgaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde, bankacılık hizmetlerinde, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nca işletilen işyerlerinde, kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde ve hastanelerde grev ve lokavt yapılamayacak.



Bu haber 1,420 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,853 µs