2014ün trendi Akıllı Fonlar olacak
6 Aralık 2013 10:33 tsi
2002-2007 yılları arasındaki bol likidite döneminin ardından başlayan küresel kriz dalga boylarını (volatilite) yükseltti ve her yılı kendi içinde minik krizler yaşanan zor yıllar haline getirdi. 2014 de zor yıllardan olmaya aday
2014ün trendi Akıllı Fonlar olacak
2002-2007 yılları arasındaki bol likidite döneminin ardından başlayan küresel kriz dalga boylarını (volatilite) yükseltti ve her yılı kendi içinde minik krizler yaşanan zor yıllar haline getirdi. 2014 de zor yıllardan olmaya aday
DenizBank Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöze göre 2014ün en gelişmeye açık ürünleri yatırım stratejisi net olan, düşük komisyonlu ve getiri vaat eden akıllı fonlar. 2014 yılının da zor bir yıl olacağını düşünen Bora Böcügöz, benchmark bono faizinin yüzde 8-9 aralığında, dolar/TL kurunun ise 1.9 ile 2.1 TL arasında dalgalanacağını öngörüyor.
Bora Böcügöz, Tasarruf sahipleri açısından en çok tercih edilen ürün mevduat ve görünür gelecekte de böyle kalmaya devam edecek. Mevduat ortalama bir tasarruf sahibi için vade, risk ve getiri birlikte ele alındığında oldukça kuvvetli bir ürün dedi. Böcügöz, şöyle devam etti: Gelişme alanları olarak baktığımızdaysa özellikle komisyonu düşük yani gelir tarafında daha yatırımcı hassas, yatırım felsefesi net ve kolay anlaşılabilir olan, getiri vaat eden fonlar ön plana çıkacak. Ayrıca bundle dediğimiz birleştirilmiş ürünleri daha çok göreceğiz. Örneğin mevduat ile fon bazlı karma ürünlere olan ilgi artacak. Varlığının belli bir yüzdesi ile örneğin yüzde 25i ile farklı alanlarda yatırım fonu alıp kalan yüzde 75i ile de mevduat yapan ürünler ön plana çıkacak. Bu ürünler yatırım fonlarının içeriğine bağlı olarak belli ölçüde risk içermekle birlikte yüzde 100 mevduat ya da yüzde 100 fon yatırımına göre oransal avantajları olacak.
Fonların varlık sınıfları zenginleşecek
Türkiyede lokal ürünlerin ağırlıklı olduğunu, finansal piyasalar gelişip, risk algısı değiştikçe global ürünlere olan ilginin de artabileceğine işaret eden Böcügöz, mevzuatın izin verdiği ölçüde yabancı varlıkları içeren ürünlerin tasarrufçulara daha fazla sunulacağına inandığını belirtti. Örneğin, Dow Jones Endeksine, Brezilya Borsasına ya da New York Borsasındaki teknoloji hisselerine yatırım yapan fonların sayısı ve içeriğinin artıp zenginleşeceğini kaydeden Böcügöz, Türkiyede en yaygın sorun herkesin yatırım tercih ve felsefesinin aynı olduğu sanılması. Halbuki her müşterinin pozisyonu, bakış açısı ve ihtiyacı farklı. Zamana ve şartlara bağlı olarak bu da değişiyor. Bütün bu faktörleri dikkate alanfarklı ürünler geliştirilip ürün ağacına eklenmeli dedi.
Önümüzdeki dönemde özel sektör şirket tahvillerinin ve bunlara yatırım yapan fonların payının artmasını beklediğini söyleyen Böcügöz, Özel sektör tahvilleri sermaye piyasasının derinleşmesine katkı veriyor, aynı zamanda yatırımcılara mevduatın üstünde getiri, şirketlere ise kaynak sağlıyor ifadelerini kullandı.
Nitekim DenizBank, Societe Generale ile birlikte Swatch, Estee Lauder, Burberry, Shangri-La, Hermes, Saks, Sothebys gibi lüks tüketim şirketlerinin hisselerinden oluşan bir Lüks Endeksi oluşturarak buna dayalı bir fonu 11-15 Kasım tarihleri arasında ihraç etti.
Aynı şekilde Deniz Portföy Yönetimi de geniş fon portfoyü içinde üç adet Özel Sektör Tahvilleri odaklı fonu yatırımcılara sunuyor.
2016ya kadar düşük faiz dönemi sürer
Böcügöz, 2014ün de zor bir yıl olacağını Fedin her ne kadar dikkatli adımlarla süreci yönetmeye çalışsa da yeni dönemin sancılarının piyasaları dalgalandırmaya devam edeceğini anlattı. Böcügöz, şöyle dedi:
Ama şöyle bir durum da var, Fed varlık alımlarını azaltmaya başlasa da bunu dengelemek için kısa vadeli faizleri negatife getirebilir. Bizim beklentimiz, daha uzun bir süre yani 2016ya kadar faizler çok düşük kalacak. Hatta Avrupa da negatif faiz bile söz konusu olacak. Merkez bankaları, büyüme oranları istenen yere gelmediği sürece negatif faizin işaretlerini veriyor. Zaten Avrupayı hala büyük ölçüde Almanya ekonomisi sürüklüyor. Avrupadan net mesajlar gelmemesi ECBnin şimdiye kadar çok etkin kullanmadığı faiz indirimi, faiz indirimi yetmezse tahvil alımı gibi silahları, devreye alması beklenebilir. Zaten euro/dolar paritesi de Amerikanın büyüme hikayesine oynuyor. 2014te doların euroya karşı daha iyi performans göstermesini bekliyorum
Ülkeler arasında faiz farkları sürecek
Küresel borsalardaki harekete bakıldığında ayrışmanın mayıstan beri gelişmiş ülkeler lehine yaşandığı dikkat çekerken Böcügöz, Gelişmekte olan ülkelere fon girişindeki azalmanın devam etmesi beklenebilir. Ama artık Fedin çıkış stratejisini başlatacağını piyasalar sindirdi. Daha az konuşulan konu ise kısa vadeli faiz oranlarının daha uzun süre düşük olacağı.Bu nedenle gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasında faiz farkı sürecek. Bu da aslında likiditenin nereye park edeceğini gösterir açıklamasını yaptı. Bu noktada Türkiyenin cari açığını azaltmak adına aldığı finansal istikrar adımlarına ve kart ile kredi kullanımını sınırlayan yeni düzenlemelere de değinen Böcügöz, şöyle devam etti: Türkiyenin risk algısı arttığında pek konuşulmayan ama önemli artıları var. Bütçe disiplini korunmaya devam ediyor. Çok yüksek bir faiz dışı fazlamız var. Maastrich kriterlerinin çok altında bütçe açığı veriyoruz. 2014 seçim yılı ama bir gevşeme görmedik. Bunun sonucu olarak da kamu borcu/milli gelir oranının yüzde 31e kadar düşmesini bekliyoruz. Büyüme yüzde 4 civarında beklenebilir. Enflasyonda ise 2014 yılında hedef bandın içinde yüzde 6lar civarında bir rakam görebiliriz. Ayrıca dünya ile İran arasındaki barışında başta petrol olmak üzere Türkiye açısından pozitif yansımalarının olmasını bekleyen Böcügöz, Suriye tarafından gelebilecek stabilizasyon yönündeki gelişmelerin de Türkiyenin hikayesine olumlu katkı yapabileceğini sözlerine ekledi.
Fedin hareketleri kolay tahmin edilebilir mi ?
Böcügöz piyasalarda şimdilik çok fazla konuşulmayan olası kötü senaryolara da değindi. Piyasaların varlık alımı azaltmasının başlamasıyla Fedin almayacağı tahvilleri kimin alacağı konusunun da tartışıldığına dikkat çeken Böcügöz, Eğer Fedin boşluğunu Amerikan kağıtlarının büyük alıcısı olan merkez bankaları ve fonlar almazsa, faizin yukarı çıkması endişesi rahatsızlık veriyor. Fed, bu yıl çok sık sinyal değiştirdi ve piyasaları birkaç kere ters köşeye yatırdı. Ama önümüzdeki dönemde anlıyoruz ki iki şeye çok önem veriyor. Bu değişimin belli düzen içinde olmasını istiyor ve daha fazla panik yaratmak da istemiyor. Çünkü panik hali kendi ekonomisine de yaramıyor. Bu nedenle alımları azaltırken stres artarsa Fed sürpriz hamleler de yapabilir dedi.
Gelecek sene gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 8-9 dolar/TL paritesi ise 1.9-2.2 TL aralığında dalgalanır
Piyasalar her zaman sürprizlere açık olsa da Türkiyede para otoritesinin 2014 tercihinin TLnin bir miktar değer kazanmasından yana olduğu mesajını net verdiğini de aktaran Böcügöz, gelecek yıla ilişkin tahminlerini şöyle özetledi: Kredi büyümesindeki yavaşlama, cari açıktaki düşüş ve sıkı para politikasından TL olumlu etkilenir. Global gelişmeler nekadar izin verir belli değil ama dolar/TLnin 1.9-2.1 TL arasında dalgalanması piyasaları ve para otoritesini çok fazla rahatsız etmeyebilir. Ama 1.8 TLnin altı ile 2.2 TLnin üzerinin arzu edilen seviyeler olmayacağını düşünüyorum. Bu ihtimalin gerçekleşmesi, hele hele 2.2 TLnin aşılması enflasyon da düşünüldüğünde, ekonomi yönetimini rahatsız edecektir.Böyle bir hareket olursa daha sert önlemler gelebilir.
Fedin çıkış sinyali ile oluşan negatif hava varlık fiyatlarının yeniden değerlenmesi sürecini getirirken Böcügöz, Negatif gelişmeler, faiz tarafında fiyatların içinde. Hazinenin borçlanma faizi bugün yüzde 9da. 2014te ise ortalama yüzde 8.5 olur. Bant olarak bakıldığında ise yüzde 8-9dur. Faizde çift hanenin 2014te görülmemesi gerekir. Gelişmiş piyasalarda kısa vadeli faizlerin yeniden negatife dönebileceği konuşulmaya başlandı. Türkiye şu anda en yüksek nominal getiriyi sunan birkaç gelişmekte olan ülkeden bir tanesi. Enflasyon düşerse bunun etkisini daha net görebileceğiz. Aşırı likidite sıkışıklığı ya da piyasaları şoka sokacak negatif gelişmeler olmadıkça benchmark tahvilin faizinin çok yukarı gitmesine neden yok değerlendirmesinde bulundu.
Bu haber 1,625 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle