Faiz indiriminde bu 3 faktör önemli
15 Nisan 2014 08:31 tsi
Enflasyonda tepe noktasının aşıldığı ve yeniden düşüşün görüleceği sinyali net olmalı
Faiz indiriminde bu 3 faktör önemli
Dünya
1-Enflasyonda tepe noktasının aşıldığı ve yeniden düşüşün görüleceği sinyali net olmalı 2-ECBden yazın piyasaları destekleyecek bir paket gelip gelmeyeceği görülmeli 3-Piyasaların Fedin faiz artırım zamanı geldi algısıyla harekete geçtiği dönemle eşleşmeli.
Başekonomistlere göre Merkez Bankası politika faizini enfl asyonda tepe noktayı görüp, dönüş sinyali almadan kıpırdatmamalı. Türkiyenin faiz indirimini erken konuşmaya başladığını düşünen ekonomistler, likiditeyi gevşeterek gecelik faizleri ikincil piyasada 200 baz puan düşmesini sağlayan MB'nin haziran enfl asyonunu görmeden adım atmaması gerektiğini düşünü yor. Ekonomistler olası bir faiz indiriminin asıl dış konjonktüre göre şekil alması gerektiğini vurguluyor.
Dolayısıyla faiz indiriminin masada olduğu dönemde Fed ve ECBden esecek rüzgarlarda önemli. Ekonomistler, Merkez Bankasının hem içeride hem de dışarıda gerekli şartlar oluşursa üst bantta yaptığı 425 baz puanlık indirimin en fazla 200 baz puanının geri alınabileceğini düşünüyor. Olası bir faiz indirim adımının ise en az 50 baz puan olacağı yorumu yapılıyor. Seçim öncesi dönemde faiz ve kur kendisine yeni zirveler yaptı. Fedden gelen açıklamalar tamda Türkiyede seçimlerin atlatılmaya başladığı bir döneme denk geldi ve küresel yatırımcının gelişen piyasalar aşkını yeniden alevlendirdi. Şimdi faizde 9.5un kurda 2nin altı zor denilse de 2 ay önce görülen tepe seviyeler içinde artık olmaz yorumu yapılıyor.
Ocak ayında 425 baz puanlık bir faiz artırımı ile mali piyasalardaki yangınla mücadele eden Merkez Bankasından şimdi de faiz indirimi bekleniyor. İlk olarak Başbakan Erdoğan tarafından yapılan açıklamaya bazı bakanlarda destekler ken kamuoyunda faiz tartışması bir kere başlamış oldu.
Son dönemde piyasada konuştuğumuz ekonomistler ve bankacılar konu ne zaman faize gelse umarız acele etmez yorumunu yapıyor. Çünkü uzmanlara göre zamanından önce alınacak her faiz indirim kararının gerçekte piyasadaki faizi artırma tehlikesi var. Piyasada pek çok veriye bakılıyor ama tabii ki enfl asyon, cari açık ve istihdam en önemlileri. Dışarısı da iç piyasa dinamikleri için önemli. Çünkü dünyadaki rüzgarların tersine esme şansınız da yok. Onun için yapılan değerlendirmeler önce içerisiyle başlıyor ve sonra şöyle devam ediyor: Eğer TLdeki güçlü seyir devam ederse örneğin Avrupa Merkez Bankasının muhtemel niceliksel gevşeme planı eşliğinde, o zaman enfl asyonun düşmeye başlayacağı yılın ikinci yarısı itibariyle artık politika faizinde indirimler gelebilir. Fedin faiz artırım döngüsüne yaklaşılması mı yoksa AMBnin gevşeme hamlesi mi orta vadede daha belirleyici olarak o konuda ise temkinli olmak gerekiyor. Bu nedenle de ekonomistler, Merkez Bankasının da ölçülü ilerleyeceğini düşünüyor.
22 öncü gösterge 'daha yavaş büyüyorsun' diyor
'Ekonomi çok mu yavaşladı?' dediğimizde karşımıza BGC Partnersın Türkiyeyi resmetmek adlı raporu çıktı. BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ'un raporunda, 22 öncü göstergenin ocak ayında 3ünün daralma sinyali verdiğini şubat ayında bu sayının 6ya çıktığı belirtiliyor. Şubat ayında 22 öncü göstergenin 13ünün büyüme hızı yavaşlarken 5i büyümeyi destekliyor, 6sı ise daralmayı işaret ediyor. Özgür Altuğ, Göstergeler 'daralmıyorsun ama artık ekonomi yavaş büyüyor' sinyali veriyor" dedi. Altuğ gelişmeleri yorumlarken Global likiditenin artış hızının yavaşladığı, cari açık ve enflasyon nedeniyle peş peşe önlemlerin alındığı, faizlerin artırılmak zorunda kalındığı, bölgesel gerginliklerin yaşandığı, iç siyasi belirsizliklerin olduğu aslında olabilecek en kötü şartların bir araya geldiği bir dönem yaşıyoruz. Açmazların çok olduğu bir dönemde faiz indirim kararını vermek kolay değil. Merkez Bankasının faiz kanadında en az 3 ay daha bir şey yapmaması lazım. Temmuzdan önce adım atılmamalı ifadelerini de kullandı.
İleriye dönük bir sinyal verebilir
Faizlerde bir değişime gidilmesi için halen erken olduğunu düşündüğünü söyleyen Burgan Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Haluk Bürümcekçi, 24 Nisandaki PPKda belki ileri dönük bir sinyal verilebileceği yorumunu yaptı. Merkez Bankasının, zaten likidite politikasında gevşemeye gidilerek gecelik faizlerin %12 yerine %10 civarında oluşmasını sağladığına işaret eden Bürümcekçi, Faiz indirimini erken konuşmaya başladık. Faiz indirimi ile ayrışma olup olmayacağı tamamen indirimin zamanlaması ve boyutuna bağlı olacaktır. Örneğin hemen yapılacak bir indirim olumsuz ayrışma getirir. Zorunlu karşılıklarda ölçülü bir indirimin halen ağır basan bir olasılık olduğunu düşünüyorum ama TCMB acele etmeyip kredi akımlarını biraz daha izlemek de isteyebilir dedi.
Olası bir politika faiz indiriminde birinci bakılacak göstergenin enfl asyon olması gerektiğini vurgulayan Bürümcekçi şöyle devam etti: Enfl asyon yönünü en erken Hazirandan itibaren aşağı çevirebilir. Eğer TLnin mevcut değerlenmesi kalıcı olur bir miktar daha da güçlenirse, üçüncü çeyrek sonuna doğru ölçülü indirimlere başlanma ihtimali olabilir.
Yılın ikinci yarısında ve 50 baz puandan az olmaz
Şeker Yatırım Başekonomisti Gülay Elif Girgin, Merkez Bankasının 24 Nisandaki PPK toplantısında bankaların zorunlu karşılıklarına yönelik bir hareket için erken olduğunu fakat toplantı özetinde bankalara yönelik çeşitli adımlar atılabileceğine dair sinyal gönderebileceğini öngörüyor. Girgin, politika faizinde olası bir düşüş içinse en erken yılın ikinci yarısının konuşulabileceğini düşünüyor. Girgin, Merkez Bankasının enfl asyona vurgu yaptığı baz etkisinden dolayı da nisan enflasyonun yüksek çıkacağı bir ortamda politika faizini aşağı çekmesini beklememekteyiz. Yılın ikinci yarısında küresel koşulların, makro verilerin ve iç politik görünüm gerekli şartları oluşturursa politika faizinde ve/veya faiz koridorunda bir ayarlama olabilir. Miktarını da tahmin etmek şimdiden zor olsa da 50 baz puandan aşağıya olmaz dedi. Merkez Bankası hali hazırda ind
Orta vadede temkinli duruş sürdürülmeli
TEB Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin Işık ise Merkez Bankası, bankalara sağlanan likiditeyi arttırarak faizlerde 200 baz puana yakın, keskin bir düşüş gerçekleştirdi. Bu gelişmenin, son dönemde belirgin yavaşlayan kredilere destek olacağını ve büyüme tarafında aşağı yönlü riskleri sınırlayacağını düşünüyoruz dedi ve şöyle devam etti: Ayrıca Moodysin kredi görünümünü negatif izlemeye alması da, global risk iştahının etkisi ile kısa vadede etkisi sınırlı olsa bile, orta vadede daha temkinli bir yaklaşımı zorunlu kılabilir. MB'nin kısa vadede, yaptığı parasal gevşemenin krediler, enfl asyon bekleyişleri ve piyasalar üzerindeki etkilerini takip etmesini ve daha fazla parasal gevşemeye gitmemesini bekliyoruz.
Erste Securities Başekonomisti Nilüfer Sezginde Merkez Bankasının zaten günlük bazda likidite yönetimi ile 3 Nisandan beri likiditeyi gevşeterek zaten gecelik faizlerin ikincil piyasada düşmesini sağladığını aktararak, Merkez Bankasının faizde indirim sinyali verebileceğini düşünüyoruz ancak indirimin Nisan toplantısında geleceğini pek sanmıyoruz. TLdeki beklenmedik güçlü seyir likidite politikasının gevşemesine izin verdi. Bizce asıl planda bu yoktu. Likidite gevşemesinin zorunlu karşılık indirimine göre çok güçlü bir adım olduğu düşünüldüğünde, artık Merkez Bankasının zorunlu karşılık indirimine ihtiyacı azaldı diye düşünüyoruz. Politika faizinde indirim sinyali vermek için enfl asyonda tepe noktayı görmeyi beklemek daha güvenli bir politika olabilirdi" dedi.
Bu haber 1,434 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle