Herkese Kılıç çekti

26 Nisan 2008 21:43 tsi
Anayasa Mahkemesi’nin 46. kuruluş yıl dönümünde konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, siyasetten medyaya, yargıdan çetelere kadar pek çok konuda önemli mesajlar verdi.

Herkese Kılıç çekti
Akşam
Anayasa Mahkemesi’nin 46. kuruluş yıl dönümünde konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, siyasetten medyaya, yargıdan çetelere kadar pek çok konuda önemli mesajlar verdi. Anayasa Mahkemesi’nce düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ile çok sayıda davetli katıldı. Törenin açılışında konuşan Kılıç, sözlerine yargı üstünde oluşturulan baskılara değinerek başladı. İşte Kılıç’ın konuşmasından satır başları:

YARGININ BAĞLAYICILIĞI: Anayasa Mahkemesi’ne intikal eden bazı davaların doğası gereği siyasal nitelikli olmaları tartışmaları da beraberinde getirdi. Mahkeme kararları elbette tartışılabilir. Ancak yargı kararlarının eleştirilebilmesi onların bağlayıcılığını ortadan kaldırmamaktadır.

TARAFSIZLIK VE ADALET: Hukukun üstünlüğünün yargıcın üstünlüğü anlamına gelmez. Yargı belirli bir dereceye kadar değil mutlak anlamda tarafsız olmak zorundadır. Belirli bir noktadan sonra tarafsızlığını yitiren yargıç, artık yargıç olamaz. Tarafsızlığın olmadığı yerde adalet de olmaz. Yargıç anayasa ve yasalarla verilmiş görevler dışında misyon üstlenemez.

YARGIÇLARA AĞIR SALDIRI: Mahkemeyi yönlendirme, etkileme ve baskı altında tutma girişimleri büyük bir üzüntüyle takip edilmektedir. Mahkeme üyeleri hakkında kategorik değerlendirmeler, yargıçların kendilerini koruma içgüdülerini harekete geçirerek vicdani kanaatlerini saptırmaya yönelik ağır bir saldırı niteliğindedir.

HABERLE YORUM KARIŞTI: Mahkeme üyelerinin görüntülerinin her dakika televizyon ekranlarından gösterilmesi, haber ya da açık oturumlarda isim verilerek hedef haline getirilmesi yaşanmış elim olaylardan ders çıkarmayanları sorumluluktan kurtaramayacaktır. Haber vermekle yorum yapmayı birbirine karıştıran, bireyin değerlendirme hakkını elinden alarak onu şartlandıran ve insan onurunu hiçe sayan bir yayın anlayışının çağdaş dünyada örneği bulunmamaktadır.

TEK DOĞRU ANLAYIŞI: Herkesin aynı şekilde düşünmeye zorlandığı bir ülkede çoğulcu demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Demokrasi ve laiklikten birinin diğerine tercih edilmesi bilimsel açıdan yanlış, siyasal yönden de tehlikelidir.

ÇATLAK DERİNLEŞEBİLİR: Hukuk dışı yollardan güç alarak, rejimi ya da ülkeyi kurtarma girişimlerinin, ülkenin batışını hızlandırmaktan başka işe yaramayacağı bilinmelidir. Bugün sorunları çözmek için harcanması gereken çabadan daha çok, sanki çözülmemesi için çaba sarfediyoruz. Sorunlar ötelenmekte, gerginlik tırmandırılmaktadır. Gücü elinde bulunduranlar karşı düşüncedekilerin güvensizliğini ve korkularını ortadan kaldıracak çözüm üretmediği sürece çatlak derinleşecektir.

YENİ ANAYASA ÖZLEMİ: Bugün gelinen noktada, anayasa yargısı ile yasama organı ilişkilerindeki bu güvensizliğin ortadan kaldırılması için egemenlik yetkisi kullanan anayasa yargısının, ulus iradesiyle bağlantısının kurulması gerekliliği açıktır. Demokratik, laik, çoğulcu, katılımcı insan onuru ve hukukun üstünlüğü temeline oturan, katı ideolojik dogmalardan arınmış, değişime açık, toplumun değerleriyle bütünleşmiş ve uzlaştırıcı anayasa özlemi, toplumun tüm kesimlerince dile getirilmektedir.

İKTİDAR SINIRLANDIRILMALI: Bir kişinin sınırsız iktidarıyla çoğunluğun sınırsız iktidarı arasında bir fark bulunmamaktadır. İktidarın yozlaştırıcı doğası ve tarihsel tecrübe dikkate alındığında durum daha iyi anlaşılacaktır. ‘Mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır.’ Siyasi iktidarın sınırlandırılması gerektiği fikri bu temel varsayımdan hareket etmektedir.

--------------------------------------------------------------------------------

Çatışma yerine uzlaşma

ANAYASA Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, bugünlerde kişisel, toplumsal ve kurumsal uzlaşmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirterek, anayasal sorunların çatışmayla değil hukuk kuralları çerçevesinde karşılıklı diyalog ve uzlaşma yoluyla çözülmesi gerektiğini vurguladı. “Siyasi kutuplaşmaların bu ülkeye ağır bedeller ödettiği hepimizin malumudur” diyen Kılıç, “Unutmayalım ki tek bir Türkiye var. Kaptanından güvertedeki yolcularına kadar hepimiz aynı geminin içindeyiz. Gün, ayrılıkları öne çıkarma, toplumsal ve siyasal kutuplaşmaları körükleme günü değildir. Gün, farklılıklarımızı zenginlik kabul edip, bir arada refah ve özgürlük içinde yaşamak için elimizden geleni yapma günüdür. Gün, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olarak, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için bir adım daha atma günüdür”diye konuştu.

--------------------------------------------------------------------------------

Hukukun üstünlüğü temeldir

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Köksal Toptan, yayınladıkları mesajlarla Anayasa Mahkemesi’nin 46. kuruluş yıldönümünü kutladı. Erdoğan’ın mesajında Anayasa Mahkemesi’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetin temel kurumları arasında yer aldığı vurgusu yapılırken, “Bu itibarla, hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçirilmesi ve demokratik sistemimizin bütün kurum ve kurallarıyla tam olarak işletilebilmesi bakımından çok önemli bir görev ve sorumluluğa sahiptir” denildi. Gül’ün mesajında da, “Anayasa Mahkememizin faaliyetine esas teşkil eden anayasamızın, devletimizi demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlayan ilkeleri üzerinde milletimiz kuvvetli bir mutabakat içinde bulunmaktadır. Anayasa Mahkememiz güçlü ve sağlam bir anayasal demokrasi temelinde faaliyet göstermektedir” vurgusu yapılırken, Köksal Toptan ise, Anayasa Mahkemesi’nin, demokratik düzenin anayasal ilkeler ışığında, kurum ve kurallarıyla işlemesi ve demokrasinin güçlenmesine önemli katkılarda bulunacağına inandığını bildirdi.
 

Bu haber 2,614 defa okundu.