En Sıcak Konular

KOBİ'ler 'mikro-ihracat'ı sevdi

29 Nisan 2013 09:43 tsi
KOBİ'ler 'mikro-ihracat'ı sevdi Türkiye'de KOBİ'ler küçük ihracatlar için gümrük işlemlerini ortadan kaldıran 'mikro ihracat'ı sevdi. Geçen yıla göre rakamlar on kat arttı.

KOBİ'ler 'mikro-ihracat'ı sevdi

 

Dünya 

Türkiye'de KOBİ'ler küçük ihracatlar için gümrük işlemlerini ortadan kaldıran 'mikro ihracat'ı sevdi. Geçen yıla göre rakamlar on kat arttı.
Türkiye'de KOBİ'ler mikro ihracatı sevdi. 7 bin 500 euro ve 150 kilograma kadar olan gönderilerin hızlı hava taşımacılığı ile gümrük müşaviri hizmetine gerek kalmadan e-beyanat ile yollanmasını sağlayan sistem ile yapılan 'mikro ihracat', 10 katına çıkmış durumda. Mikro ihracat uygulaması 2012 yılında başlanmıştı. 
Yeni Gümrük Tebligatı ile sistemin Türkiye'de hazırlanmasında büyük emeği olan DHL Express Türkiye'nin bu rakamları KOBİ'lerin yeni pazarlara doğrudan yaptığı satışın arttığı anlamına geliyor. Bu sayede küçük ihracatlar için uzun zaman alan gümrük işlemleri ortadan kalkıyor. 
Türkiye'deki ilk röportajını gazeteniz DÜNYA'ya veren DHL Express Türkiye'nin yeni Genel Müdürü Markus Reckling, "Türkiye ekonomisi KOBİ ağırlıklı. KOBİ'ler profesyonel gümrük birimleri olmadığı için yeni bir pazara girme konusunda zorlanıyor. Bu nedenle DHL Express daima mikro-ihracat gibi programlar ortaya koyacak. Böylece KOBİ'lere daha cesur olmaları halinde mutlaka karşılığını alacaklarını anlatmak istiyoruz" diyor. Sohbetimize 14 yıl boyunca Türkiye ofisinin başında olan ve artık Fransa'daki DHL Express'in kaptan köşküne oturan Michel Akavi de katılıyor. 
Sohbette Markus Reckling, Türkiye'deki KOBİ'lerin fazla ve güçlü olmasının büyük bir avantaj olduğunun altını çiziyor. "Çünkü bu çok daha doğal bir ekonomik yapı. Büyük firmalara bağımlı olmuyorsunuz" diyor ve ekliyor: "Dolayısıyla tıpkı hayattaki gibi, bir motoru çalıştırmak çok daha uzun sürebilir ancak motor bir kez çalışmaya başladığında çok daha yumuşak ilerler. Yani birlikte ilerleyen birçok küçük tekeri yürütmek daha karmaşık olsa da, bir kez çalıştı mı öyle devam eder. Büyük tekerler ile hızlı bir başlangıç yapılabilir ancak tekerlerden biri tam çalışmazsa, tüm makinenin dengesi bozulur. Dolayısıyla büyük şirketlerin hakim olduğu bir ekonomi yerine KOBİ ekonomisi yönünde seçim yapabilirsiniz."
Türkiye ofisinin, tüm Avrupa'da büyük firmalardan elde edilen ciro konusunda en düşük, KOBİ'lerden elde edilen ciro konusunda ise en yüksek rakama sahip olduğunun da bilgisini veriyor Reckling ve "Bence bu bizim yararımıza oldu. Çünkü yalnızca üç ya da dört büyük firmaya bağımlı değiliz" şeklinde yorumluyor. "Sadece Alman ekonomisinin 70'ler ve 80'lerdeki trendlerine bakın, tamamı KOBİ'ler tarafından yönlendiriliyordu. KOBİ, ekonominin gerçek gücü" şeklinde konuşuyor Reckling, hızlı büyüme isteniyorsa çok uluslu şirketlerin yıllar süren karar alma kriterleri yerine vizyon sahibi KOBİ'lerin önemli olduğuna değinerek, şunu söylüyor: "KOBİ'lerde eğer firma sahibi o vizyona sahipse, işi yapıp geçer ve bununla ilgili kimseyle konuşmaya gerek duymaz."  
 
Her şey bir bavul ve gümrük optimizasyonu ile başladı
 
DHL'in yola çıkış hikayesine de vurgu yapıyor Markus Reckling, "Elinde 50.000 dolarla dolu bir çanta olan bir kişi Bangkok'a gidiyor, kendine Bangkok'ta bir otel süiti ayarlıyor, birkaç müşteri bulup operasyona başlıyor. Bu DHL'in yola çıkış şekli. Çok girişimci. Çok hazır ve atak" diyor ve hikayeyi şöyle özetliyor: "Türkiye'ye bile yalnızca bir ya da iki kişiyle ve bir belge çantasıyla gelmişler. Bavul ticareti gibi. 'İstanbul'a bir belge göndermek istiyoruz' deniyor, 'Tabii' diye yanıtlıyorlar. Posta bir çantaya konuyor, yola çıkılıyor. 15 yıl öncesine kadar DHL'de işe asla pasaportsuz gitmeme şeklinde bir kural vardı. Çünkü henüz kurulum yapılmamış bir yere gönderim yapılması gerekmesi halinde bunu fiziksel olarak uçağa götürmesi için birine ihtiyaç olurdu, gönderiyi teslim etmek üzere seyahat etmeniz gerekebilirdi. Bu adamların işinin arkasındaki temel fikir neydi biliyor musunuz; her şeyin ulaşımının deniz yoluyla sağlandığı ve gümrük belgelerinin de mallarla birlikte aynı gemide seyahat ettiğiydi. Dolayısıyla gemi limana varınca gümrük süreci başlardı. Gümrük süreçlerinin ne kadar karmaşık olduğunu bilirsiniz, işlemler bir hafta kadar sürer, gemi limanda beklerdi. Bu bekleyişin saçma olduğunu düşündüler, 'Gümrük belgelerini neden biz götürmüyoruz?' dediler. 'Uçağa biner, ilgili destinasyona uçar, gemi gelmeden iki ya da üç gün önce oraya varır, gümrük işlemlerini hallederiz. Böylece, gemi geldiğinde biz zaten orada oluruz ve gemi hemen boşaltılabilir, limanı terk edebilir' diye düşündüler.  İşin özü buydu, bir gümrük optimizasyonu. Dokümanlar bu nedenle hala bizim işimizin kalbini oluşturuyor. Şimdi bu iş çok daha ileri bir noktaya ulaştı ama DHL harflerinin temsil ettiği bu üç kişinin bu işe başlamalarının hikayesi böyle. Tıpkı bir KOBİ gibi." 
 
Türkiye'de ticaret dengesizliği azalıyor
 
Geçen yılki rakamlarına bakıldığı zaman dikkat çekici bir noktaya da parmak basan Reckling, "Yüzde 13 gelen gönderi artışına karşılık yüzde 18 giden gönderi artışı var. Bu ticaret dengesizliğinin azaldığını gösteriyor. Bu yıl beklenin altında da olsa hala bir büyüme görüyoruz. Bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre daha az iş günü var. Tüm dünyada tatil günleri farklılaştı örneğin Avrupa'da paskalya bu yılın ilk çeyreğinde gerçekleşmişken geçen yıl böyle değildi. Bu nedenle günlük rakamları incelemeniz gerek. İhracat ve ithalatlar da aynı hızda büyüyor. Gördüğümüz en büyük fark bu, ki bu ekonominin de açık bir göstergesi" diyor. Türkiye'nin geleneksel pazarlarında sıkıntılar olduğunun da altını çiziyor Reckling ve bu pazarların ötesine geçmek daha güçlü büyüyen pazarlara ulaşma konusunda Türkiye'deki ihracatçıları cesaretlendirmek istediklerini belirtiyor. 


Bu haber 2,926 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,045 µs