En Sıcak Konular

Bumin Doğrusöz
Ekonomim.com

Bumin Doğrusöz
15 Haziran 2023

Örtülü sermayede düzeltme sorunu da çözülüyor



Yeni Kurumlar Vergisi Kanununun kabulünden bu yana bünyesinde önemli sorunlar içeren örtülü sermaye faizi müessesesi, değerli okurlarımızın da bilebileceği gibi sık sık köşeme konu olmaktadır.

      Bu sorunlardan bir önemlisi, kurumların örtülü sermaye teşkil eden borçları üzerinden ödediği faizlerin, borcu alan ve borcu veren kurumda temettü (kâr payı) şeklinde yasa gereği olarak işleme tutulmasına karşılık, mali idarenin bunu kabul etmeyerek, finansman hizmeti kabulü ile ayrıca KDV hesaplanmasını da istemesiydi. Katılmadığım bu anlayışın yargıda da benimsenmediğini, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun temettü kabul edilen faiz ödemesi üzerinden KDV hesaplanamayacağına hükmettiğini, “Örtülü Sermaye Faizinde Bir Tartışma Daha Sona Eriyor” başlığı ile 4.5.2023 günlü Gazetemizde yayınlanan yazımda duyurmuştum.

      Daha önce 15.9.2022 tarihinde “Örtülü Sermayede Düzeltme Koşulunun Uygulanabilirliği” başlığı ile yayımlanan yazımda ise (ki daha önce de örtülü sermayede uyumlu hareket şeklinde yine yazmıştım), müessesenin bir diğer sorununu gündeme getirmiştim. Bu sorun daha çok, holding veya grup şirket yapılandırmalarında, borcun örtülü sermayeyi oluşturduğunun, borç ilişkisinin iki tarafıncada başlangıçta bilindiği hallerde, daha borcun verildiği dönemden (ilk geçici vergi döneminden) itibaren borç alanın faizi KKEG yapması borç veren kurumun da aldığı faizi iştirak kazançları istisnasından yararlandırması durumunda karşımıza çıkmaktadır. 15.9.2022 günlü yazımda da atıf yaptığım üzere, son dönem özelgeleri, bu uygulamayı yasanın öngördüğü sonuç olarak kabul etmektedir. Nitekim aksi yöndeki görüşle yapılan bir tarhiyatın Danıştay 9. Dairesince iptal edildiğini de yazmıştım. Ancak ne varki bazı inceleme elemanlarının yaptıkları incelemelerde, özelge ve yargı kararı bazında benimsenen bu uygulamayı kabul etmeyerek, “borç veren şirketin aldığı faizi iştirak kazançları istisnasından yararlandırmasının ancak borcu kullanan kurumun elverişli mali kâra sahip olması ve vergi ödemesi” koşuluna bağlı olduğunu savunduğu da görülmekteydi.

      Konu nihayet Danıştay’ın Daireler üstü kurulu olan Vergi Dava Daireleri Kurulunda görüşülmüş ve karar, benim de uzun zamandır savunduğum yönde oluşmuştur. Vergi Dava Daireleri Kurulu, bu konuda ihtirazi kayıtla beyanda bulunun bir şirketin açtığı davada aşağıdaki gerekçe ile Davacı Şirketi haklı bulan Yerel Mahkeme Kararını onamıştır.

“Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 12. maddesinin (7) numaralı fıkrası ve ilgili tebliğ hükümlerine göre borç alan kurum tarafından örtülü sermaye üzerinden faiz ödenmesinin, kâr payı dağıtımı hükmünde olduğu anlaşılmaktadır. Genel anlamda kâr payı dağıtımı yapılabilmesi için kurumun dönem hesabının kârlılıkla kapanmış olması veya geçmiş dönemlerden gelen birikmiş kârlarının bulunması gerekir. Ancak, anılan hükümlerde sözü edilen kâr dağıtımı, Türk Ticaret Kanunu bakımından kâr dağıtımı hükmünde bir işlem olmayıp sadece vergilendirme ile ilgili yükümlülükler bakımından kâr dağıtımı olarak dikkate alındığından, borç alan kurumun dönem hesabının zararla sonuçlanması durumunda da ileride elde edilecek kazanca mahsuben yapılan bir dağıtımın söz konusu olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle, kurum zararda olsa dahi vergisel yükümlülükler açısından kurumun kâr dağıtımı yapmış gibi değerlendirilmesi gerekeceği açıktır.

Davacının borç verdiği şirket tarafından, alınan borcun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı örtülü sermaye kabul edilerek bu kısma isabet eden faizin kanunen kabul edilmeyen giderlere ilave edilmesi suretiyle dönem matrahı tespit edildiğine göre söz konusu tutarın davacı tarafından iştirak kazancı istisnası kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

      Bu durumda, borç verilen paranın davacı yönünden iştirak kazancı istisnası kapsamında olduğu anlaşıldığından, yapılan tahakkukta hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”(E.  2021/1152 K. 2023/156 T. 8.3.2023)

Yüksek Kurul ayrıca, bir başka şirketin yine ihtirazi kayıtla beyanda bulunarak açtığı davada da aynı yönde karar vermiştir.  ”(E.  2021/1153 K. 2023/157 T. 8.3.2023)



Bu yazı 240 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Nisan 2024 Kurumlarda örtülü sermaye
    • 18 Nisan 2024 Emisyon primleri istisnası ve sorunları
    • 16 Nisan 2024 Kurumlar vergisinin oranının saptanması
    • 4 Nisan 2024 Avans kar payları ne zaman beyan edilir?
    • 28 Mart 2024 2023 yılında elde edilen kar payları ve beyan yükümlülüğü
    • 26 Mart 2024 Arabulucuya başvuru ve şüpheli alacak karşılığı
    • 21 Mart 2024 Vergi incelemelerinin pişmanlığa etkisi
    • 19 Mart 2024 Binek otomobillerin giderleri ve elektrikli araçlar
    • 14 Mart 2024 Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamaları indirimi
    • 12 Mart 2024 Kiraların gerçek gider yöntemi ile beyanında idari yaklaşımlar
    • 7 Mart 2024 Kira gelirlerinin gerçek gider yöntemi ile beyanı
    • 5 Mart 2024 Kiraların vergilendirilmesi ve emsal kira bedeli esası
    • 29 Şubat 2024 Vergi suçları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    • 27 Şubat 2024 Özelgeler ve yanıl(t)ma
    • 22 Şubat 2024 Nakdi sermaye artırımını teşvikte 2023 indirim oranı revizesi
    • 20 Şubat 2024 İşletmelerde gider özgürlüğü
    • 15 Şubat 2024 Konut kira gelirlerinde istisna
    • 13 Şubat 2024 Değerli Konutlar Vergisinde muafiyetler
    • 8 Şubat 2024 Değerli konutlar vergisinin 2024 uygulaması
    • 7 Şubat 2024 Afet hukukunun dağınıklığı




    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,718 µs