Yapı kimyasallarında 10 şirket yabancıyla pazarlık masasında
7 Kasım 2013 09:50 tsi
Yalıtım sektörü her yıl % 25 - 30 büyüme gösteriyor. 10 yılda 350 milyon dolardan 5 milyar dolar büyüklüğe geldi. Yasalar yalıtımı zorunlu hale getirdi. Bu gelişme sektöre muazzam bir pazar açtı.
Yapı kimyasallarında 10 şirket yabancıyla pazarlık masasında
Yalıtım sektörü her yıl % 25 - 30 büyüme gösteriyor. 10 yılda 350 milyon dolardan 5 milyar dolar büyüklüğe geldi. Yasalar yalıtımı zorunlu hale getirdi. Bu gelişme sektöre muazzam bir pazar açtı.
Yapı kimyasalları sektöründe önemli gelişmeler var. Manzarayı İZODER Başkanı Ferdi Erdoğan, şöyle özetledi: İç pazar çok dinamik. 10 yıl önce 350 milyon şimdi 5 milyar dolar. 10 kattan fazla büyüme olmuş. Her yıl yüzde 25 - 30 büyüyor. Krizde bile büyüdü. Malzeme üreticileri ve uygulamacılar olarak büyüklüğü kayıtlı kayıtsız 5 milyar dolar civarında. Satılan ürün 10 kat büyüyebilir, 100 milyon metrekarelere çıkabilir, pazar 40 - 50 milyar dolara ulaşabilir. Şimdi kentsel dönüşüm başladı. Yabancılar yıllar önceden bunu gördü, pazara girdi. El değiştiren şirketler var. İzocam satıldı (2006) Marshall satıldı. İtalyanlar Mapeiyi satın aldı. Kalekime yıllardır büyük ilgi var ama şirketin öyle bir niyeti yok. Koramic, Eczacıbaşı ortaklığıydı, yüzde 50 payı da yabancı ortak aldı. Yeni satın alma girişimleri var. Benim bildiğim, isim veremem ama en az 10 firma masadadır. Bunların bir kısmı satıldığında kalıcı sermaye giriyor. Müşteriler üreticilerdi. Biz de gidip alıyoruz. Kalekim olarak İtalyada marka aldık. Moskovada üretim yapıyoruz.
Bütün devler geldi
AB ülkeleri firmalarının AB kültür ve standartlarını taşıdığını, yerli üreticilerin, kendilerini onlarla kıyaslayarak geliştiğini ve hızlı büyüdüğünü belirten Erdoğan, Eryapı mesela. Son yıllarda büyük gelişme gösterdi. Kayseri merkezli İzober. Ankarada Grofen var. Çok iyi gelişiyorlar. Anadoluda çok parlak başka firmalarımız var. Kalekim, Polisan, Ode gibi büyük yerli firmaların yanı sıra birçok uluslararası marka rekabet ediyor. Kalekim pazar lideri konumundadır dedi.
Pazarın en eski yabancılarından biri BASF. Yaşar Grubu ile ortaklığında Yaşar Grubu hisselerini (2008) devraldı. Yapı kimyasallarında BASF Yapı Kimyasalları AŞ ile faaliyet gösteriyor. Gebze, Burdur ve Trabzonda üretimi var. Pazarın büyüklerinden Akzo Nobel, Marshallı, Kuveyt şirketi Alamana Industries Co.S.A.K. ve Fransız şirketi Saint Gobain Isover ortaklığı İzocamı (2006) satın almıştı. Dow Chemical, Türk ortakların hisselerini satın alarak Dow Türkiye Kimya Sanayiyi kurdu. Polisan ile 2007de ortak teşebbüs kuran Rohm and Haası 2009da Dow Chemical satın aldı. Dow, boya ve kaplama hammaddelerini Polisanla birlikte Dilovası OSBde üretiyor.
1995te Dow ve Toprakçıoğlu ortaklıklarıyla kurulan Mardavın hisseleri, 2001de Belçikalı Ravagoya geçti. Ravgo, Türkiyede Mardavın yanı sıra Torouss ve Stoper şirketleriyle faaliyet gösteriyor. Filli Boya markasının sahibi Betek AŞ, Avrupalı Caparol ile ortak iş yapıyor.
İtalyan yapı kimyasalları şirketi Mapei S.p.A. bu yıl Türk firması Wallmerk Yapıyı satın alarak pazara girdi. Belçikalı Koramic de ortağı Eczacıbaşının hisselerini aldı. Bu şirketlerin dışında Avusturyalı Baumit, pazara girdi. Murat Baykent - Aquafin International GmbH ortaklığı AB-Schomburg pazarda. Akçalı Wagner yabancı ortaklı. Avusturya Wopfing merkezli Schmid Industrie Holdingin kuruluşu Alesecco, Alman Knauf Insulation, Fransız markası Onduline, Alman Remmers, Danimarkalı Rockwool Grubu, Fransız Saint Gobain Weber, Alman Wacker Chemie yine Austrotherm... Bunlar pazarın önemli yabancıları.
Koyun ekonomisi kötü
Sektörün kayıtlı kısmının yüzde 85ini temsil eden İZODERin Başkanı Ferdi Erdoğanın verdiği bilgiye göre sektörüne giriş çok fazla. Erdoğan, İbrahim Bodur, buna koyun ekonomisi der. Nerede hareket varsa oraya hücum... Kontrol dışı bir sanayileşme oluyor. Sektörün fırsatçı akınından korunması lazım. Vatandaşa da iş düşüyor. Floransada bir otelin önüne araba park edemedik. Vatandaş uyarıyor, Sizi ihbar ederiz, büyük ceza ödersiniz dediler. Bina eski, yakınına trafik sokmuyorlar. Sektördeki büyüme ilgi yaratıyor. Bunun yatırımı özendirmesi normal ancak, yüzde 30a varan oranlarda kayıtdışılık var. Tüketici standart dışı ürün kullanan, sertifikasız ustaların yaptığı işlerde hayal kırıklığına uğruyor. Bunun için Alo 180 hattı var. Bakanlık 400 kişilik ekiple denetim yapıyor ama tüketici bunu da fazla bilmiyor. Oysaki yüksek standartta üretim yapan, sertifikalı uygulamacılarla iyi sonuç, başka bir ifade ile yüzde 50 tasarruf mümkün. Yüzde 50 tasarruf 10 milyar dolar demek... 2023e kadar 100 milyar dolar tasarruf demek diye konuştu.
İzin ruhsatta olmalı
Erdoğan, Bina izinleri ruhsat aşamasında veriliyordu, iskana çekilmişti. Şimdi bu tekrar ruhsat aşamasına çekilecek.Bakanlık da çekme niyetinde. Binanın TS 825e göre yaptırılıp, sonra BEP - TRden geçmesi gerekiyor. İskan aşamasına bırakılırsa zor. Eski binaların yüzde 80inde yalıtım yok. Zorunluluk 2017de başlıyor. O tarihe kadar mantosuz bina kalmaması, 100. yıla kadar tamamının kaplanmış olması lazım. Tüketicinin özendirilmesi için KDV indirimi, gaz fiyatında indirim gibi teşvikler iyi olur. Bunları görüşüyoruz dedi.
Mevzuat ne diyor?
2008de revize edilen TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği ile yalıtımı zorunlu oldu. 1 Ocak 2011 itibariyle de yeni inşa edilen binaların enerji kimlik belgesi alması zorunlu oldu. Mevcut binaların da 2017 yılına kadar bu belgeyi alması gerekiyor.
25 Şubatta Resmi Gazetede yayımlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (EVSB), gereği
toplam kullanım alanı 10 bin metrekarenin üzerindeki ticarî bina ve hizmet binalarının tamamında, yürürlükteki standartları sağlayan ısı yalıtımı ve enerji verimli ısıtma sistemlerinin bulunması zorunlu.
Sektöre teşvik yok, özel bir finansman modeli geliştirilmeli
İZODER Başkanı Ferdi Erdoğan, sektörün taleplerini ve durumunu şöyle özetledi:
Sektöre teşvik yok. Isı yalıtım yatırımları 6. bölgede teşvik kapsamında. BEP - TRye göre enerji kimlik belgesi verirken binaların A, B, C diye kodları olacak. Bizde binaların büyük kısmı D, E, F, hatta G bile var. Devlet binaları da uygun değil. Yalıtımla evin sıcaklığını 22 - 23 derecede set ediyorsunuz. Depremde yıkılan binaların yüzde 65i korozyondan yıkıldı. Bu da su yalıtımının önemini gösteriyor. Binaları 80 - 100 yıllık tasarlıyoruz. Su yalıtımı yoksa ömrünün yarısını kaybeder. Korozyonun Türkiyeye maliyeti 22 - 23 milyar dolardır. Sorun denetimsizlik. Alıcılar yüzde 50 tasarruf hayalini satın alıyor. Ama bu olmayınca hayal kırıklığı var. Bazı yanlış uygulamalar sektöre böyle zarar veriyor.
Bir finansman modeli yok. Tüketici zorlanıyor. Yalıtımlı binaların emlak vergisinden, KDVden muaf olması gerekir. Tüketicinin faizsiz veya düşük faizli krediyle teşvik edilmesi lazım. Böyle bir model geliştirdik. Şekerbank böyle bir kredi geliştirdi. Meriç Uluşahin bu işe gönül vermiş bir yönetici. Büyük ilgi de gördü. Sonradan başkaları da girdi. Vade 5 yıl, 10 olması lazım. Tüketici yalıtım yaptığında elde edeceği tasarrufu ödeyerek yalıtım yaptırabilmeli. Ses ve yangın yalıtımı çok önemli. Binalar gökdelenlere dönüşüyor. Toplu yaşam alanlarında büyük önemi var. Gürültüde, 40 desibelin altında yaşamak lazım ama şimdi 70 - 80 desibel ses altında yaşanıyor. Bina maliyetinde yalıtımın payı yüzde 3 - 5i kadar. Sağladığı tasarrufla maliyetini birkaç yıl içinde amorti ediyor ve ömür boyu tasarruf sağlıyor. Türkiyede enerjinin yüzde 34ü konutlarda ve yüzde 80i ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor. Ancak 19 milyon konutun yüzde 85inde ısı yalıtımı yok. ABde binaların yüzde 50 60ında ısı yalıtımı var. ABde, binalarda ısıtma soğutma için harcanacak enerji miktarı metrekare başına 30-50 kwh. Türkiyede ise 80- 100 kwh. Yalıtımsız binalarda bu rakam 300-350 kwha kadar çıkıyor.
Pasif ev bütün kış ampulle ısınıyor
Türkiyenin ilk pasif evi İzmir Urlada inşa edildi. Bu eve doğal gaz faturası gelmiyor. Evde soba da yakılmıyor. Isıtmak için aydınlanma ampulleri yeterli. Yazın klima açmanıza gerek yok. Yüzde 90 enerji tasarrufu sağlanıyor. Uğur Gül ve Gerd Ketelhake çiftinin iki çocuklarıyla birlikte yaşadığı evde
16 cm kalınlığında ısı yalıtımı uygulandı. Isınmak için 7 tane 100 wattlık ampul yeterli. Enerji tüketen her şey, bir bilgisayar, hatta eve gelen misafirler bile evin ısınmasına yetiyor. Türkiyede bu tip evleri yaygınlaştırmak mümkün. Çünkü pahalı değil. Urladaki evin metrekare maliyeti bin 200 lira olmuş. Pasif ev, dünyada hızla yayılan bir trend. Almanyada 13 bin pasif ev var. Dünyada ise 17 bin 500 pasif ev bulunuyor. Almanyadan sonra en fazla pasif ev inşa eden ülkeler; İskandinav ülkeleri ve Avusturya.
Ferdi Erdoğan, Türkiyede metrekarede 350 kwh enerji tüketiliyor. 150ye düşürülmesini öngörüyor. Pasif Evde bu rakam 15 kwh. 2020de Fransa mecburi tutmaya hazırlanıyor. Almanya şimdiden metrekarede 40 - 50 kwhya çekti dedi.
Bu haber 1,768 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle