En Sıcak Konular

6. bölge teşvikleri kimya sanayicilerini yaktı

14 Kasım 2013 10:05 tsi
6. bölge teşvikleri kimya sanayicilerini yaktı Sektör Zirvesi'nde bu hafta kimya sektörü masaya yatırıldı. Sektörün temsilcileri, "Bize Karadeniz Bölgesi öneriliyor ama Ulaştırma Bakanlığı 'Boğazlardan geçirmem' diyor. Ürettiğimiz ürünü nereye satalım" diyor.

6. bölge teşvikleri kimya sanayicilerini yaktı

 

Dünya

Sektör Zirvesi'nde bu hafta kimya sektörü masaya yatırıldı. Sektörün temsilcileri, "Bize Karadeniz Bölgesi öneriliyor ama Ulaştırma Bakanlığı 'Boğazlardan geçirmem' diyor. Ürettiğimiz ürünü nereye satalım" diyor.
Türkiye’nin ihracat kaleminde ilk üçten uzun süredir düşmeyen kimya sektörü, 6. bölgeye verilen teşvikler nedeniyle sıkıntı yaşıyor. İş Bankası'nın desteği ile Dünya Ekonomi TV'de yayımlanan Sektör Zirvesi'nde bu hafta kimya sektörünün sorunları, potansiyeli ve gelecek vizyonu masaya yatırıldı. Kimya sanayicilerinin hammaddeye ulaşma sıkıntısı yüzünden 6. bölgeye teşvik yapamadıklarını belirten İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz, “Kimya sektörü 6. bölgeye teşvik verilmesi sebebiyle yatırımsızlığa doğru gidiyor. Bunu bakanlara anlatıyoruz ama sonuç yok. Marmara Bölgesi bu anlamda çok çekici geliyor. Ancak bize deniliyor ki Marmara Bölgesi olmasın biz size Karadeniz Bölge'sinden bir yer verelim diğer taraftan Ulaştırma Bakanlığı 'boğazlardan geçirmem' diyor. Peki biz bu ürünleri nereye satalım” dedi. 

Bu yıl 20 milyar dolar olarak belirlenen ihracatın, özellikle çevre ülkelerde yaşanan kriz nedeniyle 17 milyar dolarda kalacağı tahmin ediliyor. Uzun süredir kimyanın alt segmentlerinde parlayan yıldızsa plastik… Plastik sektöründe bu yıl yüzde 10’luk bir büyüme bekleniyor. Boya sanayicileri, ihracat pazarlarında ‘yerelleşme’ye önem verilmesi gerektiğinin altını çizerken, kompozit sanayicileri ise tüm dünyada NACE kodu olmayan sektöre Türkiye’nin öncülük edilebileceğini vurguluyor.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz:

Sektör yatırımsızlığa doğru gidiyor durum kritik

Strateji belgeleriyle ilgili çok önemli toplantılar yapıldı. Ancak uygulamayla ilgili herhangi bir şey görmedik. Maalesef politik nedenlerden dolayı gecikmeler oldu, seçim dönemine yaklaştık. Biz uzun vadeli düşünemiyoruz. Yatırım ortamlarının oluşturulmasında bir sıkıntı var. Yatırım ortamı şu an 6. bölgede kabul oluyor. Peki plastik sektörünün ham maddesi nereden geliyor en batıdan ya da limanlardan. Anlam karmaşası var ortada. Çok kritik bir şeyden bahsediyoruz. Burada bir mantık silsilesini kurgulamamız lazım. Eğer 6. bölgenin dışına çıkılmaz ise bir yere gidemeyiz. Kimya sektörü 6. bölgeye teşvik verilmesi sebebiyle yatırımsızlığa doğru gidiyor. Bunu bakanlara anlatıyoruz ama sonuç yok. Marmara Bölgesi bu anlamda çok çekici geliyor. Ancak bize deniliyor ki Marmara Bölgesi olmasın biz size Karadeniz Bölge'sinden bir yer verelim diğer taraftan Ulaştırma Bakanlığı 'boğazlardan geçirmem' diyor. Peki biz bu ürünleri nereye satalım?

"Takas ihracatçı için çıkış noktasıdır"

Geçtiğimiz yıl bir kriz yaşadık Çanakkale Boğaz'ından herhangi bir konteynerin içinde bir koli dahi olsa kimyasal bir ürün var ise ona tanker muamelesi yaptılar. Taşımacılar almamaya; kimyasallarla yüklü konteynerler birikmeye başladı. Çok değerli noktalar devlet tarafından kiraya verilsin. ‘Ben sana burayı veriyorum ama dönüm başına 5 bin dolarlık ihracat istiyorum’ denilsin. Bir de takas konusu var sadece İran ile uygulanıyor. Biz bir ürünün İran' a ihracatını yapıyoruz. Parasını burada birkaç bankadan alabiliyoruz. Ancak o bankalar kraldan çok kralcı oluyorlar. Paramızı alamıyoruz, ‘bu yasaklı  bir ürün olabilir’ diyorlar. Bunu hammadde transferiyle aşmaya çalışıyoruz. Ve bu takas yoluyla 100 milyon dolarlık ihracata ulaştı. Kapalıçarşı’ya gelen paralar var ve bunu resmi ihracat olarak gösteremiyorsunuz.

Angola, Gana ve Nijerya gibi finansal kurumların tam oturmadığı yerlerde takas ihracatçı için bir çıkış noktası oluyor. Ben İran'dan, Suudi Arabistan'dan aldığım hammaddeyi Türkiye'ye soktuğum anda millileştirmem gerekiyor. Yüzde 6 oranında bir vergi ödüyorum. ÖTV'ye dayalı bir hammadde ise bunu da ödüyorum. İhracat yapacağım dediğin zaman iadeler olmuyor. Türkiye bu tarz ticareti yapan bir ülke değil. Kaya gazı son 3 yıldaki bütün öngörümüzü alt üst etti. Suudi Arabistan'ın en büyük petrokimya şirketi ABD'de yatırım kararı aldı. Bize burada bir mesaj var. Rezervimizi netleştirmemiz gerekiyor. Devlet bize güvenmiyor ‘bütün kapakları açın bakacağım’ diyor. Burada bize güven problemi var.

“Türkiye kimya sektöründe maalesef orta pazar”

Kimya sektöründe bir maratonda olduğumuzu unutmuşuz. Farklı bir strateji oluşturulsaydı şu anda Türkiye’den ‘en’lerden biri olarak bahsediyor olacaktık. Ortalama değeri 40 dolarların üzerinde olan silikon da kumdan üretiliyor. Camın hammaddesini yapmışız ama silikonu yapmamışız. Şu anda Türkiye ticari anlamda da hammaddeler anlamında da maalesef orta pazar. Kimya, Türkiye’de kim hammadde bulursa getirip, ortaya yıktığı ve sattığı, hammadde sıkıntısı olduğunda da herkesin kuyruğa girdiği sektör olmaya başladı.

Kurşunsuz benzin üretimiyle uğraşmıyor olmamız lazım. Daha spesifik ve katma değerli hammaddelerin üretildiğini biliyoruz. Bölgesel stratejiler çerçevesinde yatırım yapılıyor. Bu sefer de bu yatırımlardan kar edilmiyor. Onları korumak için bazı hammaddelerde ek vergiler çıkmaya başlıyor. Suudi Arabistan’a karşı… Suudi Arabistan’la haksız rekabet var deniyor. Allah’ın verdiği petrol bizim toprağımızda yok. Bu haksız rekabet anlamına gelmiyor bana göre. Bor madeni Türkiye’den çıkıyorsa, bor üzerine bağımlı diğer kimyasalları üretmesi çok doğaldır. Dünyanın her yerinden rakiplerimiz var. Bölgesel korumalar mümkün değil.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Mehmet Uysal:

Türkiye, plastik sektörünün merkezi olacak

Hayatımızın her safhasında plastik var. Doğrudan ihracatımız şimdiden 4 milyar doların üzerinde. Yılsonu 5 milyar doları aşmasını bekliyoruz. Plastik sektörü yılda yüzde 10 büyüyor. Krizde bile yüzde 8 büyüdü. Diğer sektörlerden çok farklı. İhracat çok daha hızlı. 5.5 milyar doların üzerinde beyaz eşya inşaat gibi sektörleri de kattığımızda 11 milyar dolar ihracat ortaya çıkıyor. Hammadde ithalatımız 8 milyon ton civarında, 9 milyon tona ulaşacak bu yıl. Bu da yaklaşık 11 milyar dolara denk geliyor. Cari açık vermiyoruz. Tek arzumuz hammaddemizin yurtiçinde üretilmesi. Petkim gibi birkaç tesisin daha olmasını istiyoruz.

Avrupa’da plastikte ikinci durumdayız. Almanya ile aramızda biraz mesafe var. Dünyada ise biraz gerideyiz. Önümüzde Amerika ve Çin gibi çok büyük oyuncular var. 2023’e varmadan Türk plastik sektörü Almanya’yı geçecek. Özellikle Avrupa daralırken biz genişleyeceğiz. Plastik sektörü olarak dünyanın merkezinin Türkiye olacağını düşünüyoruz. Dünya plastik sektöründe pazarımız yüzde 3-5 arasında. Avrupa şu anda yatırımların durdurdu, atakta değil. Bunları dikkate alarak oradaki üretim rakamlarının daha da azalacağını düşünüyoruz.

Suriyeliler’i işçi olarak çalıştırabiliriz

Hammaddemizin yüzde 85’ini ithal ediyoruz. Petro kimya yatırımları sektörümüz için çok elzem. Pektim birtakım yatırımlar yapıyor ama yeterli değil. Tüpraş’ın da elinde olan potansiyeli çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Plastik sektöründe 350 bin çalışanımız var. Çok ciddi şekilde eleman açığımız var. Yetişmemiş elemana bile ihtiyacımız var. Şu an fabrikaların hepsi eleman arıyor. İŞKUR talebimizi karşılamıyor. Plastik fabrikaları son derece yeni teknolojiyle çalışan üretim  alanlarıdır. Bir zamanlar Almanya’ya bizden giden işçiler gibi, Bangladeş’ten işçi ithal etmemiz gerekiyor. Suriyeliler eğer kalacaksa yasal düzenleme yapılmalı ve işçi olarak alınmalı. Müzik dinleyemediği için çıkmak isteyen personellerimiz var. İyi eğitilmiş personelin üzerine eğilmek gerekiyor.

Sektörümüzde 7-8 milyar dolarlık yeni yatırım söz konusu. Ancak plastik sektörü topun ağzında. Damacana, su şişesi her konuda eleştiriliyor. Plastik doğa dostu malzemelerden üretiliyor. Doğada kaybolması için bazı katkı maddelerini koymuyoruz bile. Yanlış algıları yıkmak için geri dönüşüm ve eğitim çok önemli.

"Petrokimyaya yatırım yapılmaması için baskı var"

Plastik sektöründe hammadde ayağından başlamamız gerekiyor. Üzerinde vergiler var değişik koruma önlemleri var. Henüz benim anlayamadığım KKDF diye bir husus var Faizsiz kredi bulduğumuz zaman cezalandırılıyoruz. Diğer sektörlerde olduğu gibi plastik sektörünün de en önemli sorunlarından bir tanesi bu. Bunun devlete cüzi bir gelir sağlama dışında hiçbir faydası yok. KKDF'nin kaldırılması gerekir. Faizsiz kredi bulan firmalar ödüllendirileceğine cezalandırılıyor.  Plastik sektörü hammadde ithalatına bağımlı bir sektör, biz bu sektörü büyütmenin yollarını aramalıyız. Sektörün önündeki vergiler kaldırılmalı.

Özelleştirme uğruna maalesef PETKİM'e bir çivi bile çaktırılmadı. Bütün geliri hazineye aktarıldı. PETKİM'in büyümesi engellendi. Şu an bile hammadde için yatırım yapılmıyor. Petrokimyada yatırım yapılmaması için uluslararası bir siyasi baskı söz konusu. Japonya'nın ve Çin'in petrolü ve doğalgazı yok ama ciddi bir hammadde yatırımı var. En başta hammadde üreten firmalar buralara yatırım yapıyor. Suudi Arabistan'ın Çin'de bir firması yüzde 50 yüzde 50 ortaklık kurarak yatırım yapıyor. Biz de çok ciddi bir hammadde kullanıcısıyız ama Türkiye'ye yatırım düşünmüyorlar. Biz petrokimya yatırımlarını kaldırabilecek bir ülkeyiz. Uluslararası lobilerin ikna edilmesi gerekir. Plastik sektöründe bir diğer önemli husus makine yatırımlarıdır. Ancak leasing de plastik sektöründe makinalardan yüzde 18 KDV alınıyor. Diğer sektörlerin makinalarında bu oran yüzde 1'e indi. Bu sorun şimdiye kadar çözülmedi.

"Marmara ve Trakya'da araziler sanayiye açılmalı"

Başka bir konuda organize sanayi bölgeleri… Plastik sektörünün organize sanayi bölgelerine çok ihtiyacı varken bu bölgeler kurulmuyor. Neden? Ülkemizin yüzde 70'i tarım alanı. Ancak yüzde 10'u kullanılıyor. Tarım tabi ki çok önemli ancak büyümeyi sanayi ile yapıyoruz. Bu yüzden ‘burası tarım alanı burada sanayi kuramazsın’ gibi düşüncelerden vazgeçilmeli. Özellikle plastik sektörü Marmara ve Trakya'da kümelenmiş durumda. Buralarda arazilerin organize sanayi bölgelerine açılması gerekiyor. Plastik sektöründe mesleki yeterlilik kurumunun önemli adımları var. PAGEV olarak plastik sektöründe ilk ve tek test merkezini kurduk. Meslek standartlarını belirledik. Ancak burada bir sıkıntımız var yasal zorunluluk yok. Mesleki yeterlilik belgelerinin zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Türkiye'de kümeleşmeye en uygun yer Aliağa'dır. Ancak orada kümelenme olmaz. Çünkü sektör ihtiyacının yüzde 15'ini karşılayan bir firmanın çevresine bir sektörü yığamazsınız.

Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) Başkanı Ahmet Faik Bitlis:

Hep ihracat hedefli davrandık, yerelleşmek lazım

40 milyon tonluk bir boya sektörü var. Bu da yaklaşık 100 milyar dolara tekabül ediyor. Boya deyince sadece inşaatı değil sanayi boyalarını da düşünmeliyiz. Çünkü hemen hemen yarı yarıya bir orandan bahsediyoruz. Hatta Türkiye’de yüzde 60 sanayi boyaları. Önümüzdeki 20 yılda yüzde 3.5’lik bir büyüme öngörülüyor dünyada. Ama her yerde aynı büyüme olmayacak. Üçte birinden fazlası Asya pazarı, sonra Avrupa ve arkasından Amerika geliyor. Büyümenin esas taşıyıcısı Asya olacak. Asya’da pazarın yüzde 5 büyümesi öngörülüyor. 2030 yılında Asya pazarının yüzde 55’lik paya ulaşması bekleniyor. Asya dediğimizde de Hindistan ve Çin öne çıkıyor. 200 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşılacağı tahmin ediliyor.

Türkiye’de 2 milyar doları geçtik, 850 milyon dolar da ihracatımız var. Yani toplamda 3 milyar dolarlık bir sektörden bahsediyoruz. Avrupa’da altıncıyız. Dünyada yüzde 2’lik bir payımız var. 2023 hedefimiz Avrupa’da 3. olmaktı. Almanya şu an uzak ara birinci. Arkasından İtalya, İngiltere, Fransa ve İspanya geliyor. Sonra da biz. Şimdiden rahatlıkla beşinciyiz. Üçüncülük hedefine daha da yakınlaştık. 2023 hedefimiz 2.5 milyar dolar ihracat. Bunun büyük kısmı boya sektöründe kullanılan hammaddeler teşkil ediyor.

Hedefimiz 2023’te 8 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmak. Çevre ülkelerde yatırımlarımız da var. Çünkü yerelleşmek gerekiyor. İnşaat boyaları, sanayi boyaları kadar kolay değil. Dekoratif inşaat boyası marka bilinirliği ve dağıttım ağı istiyor. Yerel markalar alınabilir, başarı hikayeleri yazılabilir. Keşke 90’lı yılların başında yapılabilseydi. Çok ihracat odaklı davrandık. Yerelde olmak lazım. O fırsatları kaçırdık ama yeni fırsatlar geliyor. Yerelleşme konusunda yapmamız gerekenler var.

"Kimya sektörü olmadan ilk 10'a giremeyiz"

Yıllık kişi başına 10 kilogramlık boya tüketimine sahibiz. Boya sürüldüğü yüzeyin dış görümünün neredeyse tamamını belirler. Turizm ülkesiysek güzel çevrelere ve mekanlara ihtiyacımız var. Beklentimiz dış cephelerin boyanması, evlerin içine gösterdiğimiz özenin sokaklara ve dış cephelere gösterilmesi. Dış cepheler birçok ülkede boyanır. Bunun kanunen altyapısı var. Boyanın koruyucu tarafı da çok önemli. Boya sürüldüğü yüzeyi korur. Boyanın korumada önemli bir katkısı var. Dünyada 10. büyük ekonomi olmak gibi bir hedefimiz var. Kimya sektörü olmadan buralara gelmemiz imkansız.

Orta gelir tuzağından kurtulmamız çok zor. Karbon fakiri ülkeyiz. Bugün Almanya ve Fransa karbon kaynaklarına bizden daha uzak ancak oldukça gelişmiş bir kimya sektörleri var. Bu sektörün teşvik edilmesi gerekir. Konsolidasyon birçok sektörde olduğu gibi boya sektöründe de oluyor. Almanya'da 260 tane boya firması var. Bizden üstün durumdalar. Almanya'da pazarın 10 milyar dolara yakın bir büyüklüğü var. Dünyanın tek paskalya yumurtası boyası üreten firma Almanya'da. Cari açığı azaltmamız için hammadde üretmemiz lazım. Strateji  belirlememiz gerekiyor.


Bu haber 1,563 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,584 µs