Başiskele Belediye Başkanlığı'na Aday Adayı Olan Ahmet Karadağ'a başarılar dileriz..

21 Aralık 2008 19:25 tsi
Siyasal Bilgiler Fakültesi 1992 yılı Mezunlarından olan ve Başiskele Belediye Başkanlığı'na Aday Adaylığını açıklayan sevgili dostum Ahmet Karadağ'a başarılar dilerim..

http://www.ahmetkaradag.com.tr

Başiskele Belediyesi’ne 7. başvuru, Kent Konut Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Karadağ’dan geldi. Karadağ, “Adaletli yönetim ve sürekli kalkınma” sloganıyla halkın karşısına çıktı…

AHMET KARADAĞ BASIN TOPLANTISI KONUŞMA METNİ

Değerli basın mensupları, kıymetli dostlarım, muhterem misafirler;

Hepiniz hoş geldiniz, hoşnutluk getirdiniz.
Sizleri, Başiskele Belediye Başkanlığı’na aday adayı olduğumu haber vermek için davet
ettim.

Önce bir tanışalım istedim.
Selamlaşalım, size kendimi tanıtayım, iki çift laf edelim, beni bir görün istedim.
Zira yönetimde, her şeyden önce liyakat önemlidir.

Hepimiz söz hakkına, eleştiri hakkına sahibiz.
Fakat yönetim sorumluluğu ve yetkisi üstlenmek için ayrıca bir hazırlık ve tecrübe gerekir.

Şimdi ben kendimi takdim edeyim, sonra sizler sorularınızı sorun, bakalım Başiskele’nin
geleceği açısından bir umut, bir pırıltı doğacak mı?

***
Aziz misafirler sevgili dostlarım;

Bendeniz, Ahmet Karadağ, 1970′te Rize’de doğdum.
Çocukluğum Rize’de geçti.
Karadeniz’in o serin, yemyeşil yollarından okula gidip geldim.
Liseyi, Gümüşhane Öğretmen Lisesi’nde okudum. Parasız yatılı öğrencisiydim.
Sonra üniversite sınavını kazanıp İstanbul’a gittim.
İstanbul Üniversitesi’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okudum.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Anabilim Dalı’nda da Yüksek Lisans yaptım.
3 yıl Almanya’da öğrenim gördüm.
Münster Üniversitesi’nde Almanca okudum.
Avrupa’daki kamu yatırımlarının hangi yöntemlerle finanse edildiğini ve işletildiğini öğrendim.
Benim için en önemli husus, kamu yararıdır. Yani vatandaşın devlet yatırımlarından en üst

düzeyde faydalanmasıdır. Ya da devletin, vatandaşa en faydalı yatırımları yapmasıdır.

Bankalarda, özel sektörün büyük kuruluşlarında görev yaptım.

Finans sektöründe çalışmak, paranın nasıl kullanıldığı, paranın ne işe yaradığını iyice fark
etmemi sağladı.

Özel Sektörde de verimli yatırımların nasıl yapılabileceğini ve yurtdışıyla ilişkilerin prosedürlerini,
işleyişini öğrendim.

Maliye Bakanlığı bünyesinde görev aldım. Beyoğlu Vergi Dairesi Başkanlığı’nda çalıştım.
Bu da benim için çok faydalı oldu.
Çünkü, kalite konseyi üyesi olarak; Toplam kalite yönetimi ve vergi yönetiminde insan odaklı
hizmet alanında özel çalışmalar yürüttüm.

Ne demek bu?

Birincisi, bir işin sadece kârlı değil, aynı zamanda verimli, istihdam sağlayarak, üstün kaliteli,
toplumsal fayda doğurarak, kapasitesini artırarak yürütülmesinin sırlarını öğrendim.

Kâr odaklı, gösteriş odaklı değil, hizmet sunulan insanların kazançlarını artıracak türde
çalışmaların tekniğini öğrendim.

Dolayısıyla, uzmanlığım gereği, kamu yönetiminin eski usul bir liderlik olmadığını biliyorum.

***

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan “Biz milletimizin hizmetkarıyız” diyor. Çok doğru.
Benim de mesleğim bu millet hizmetkarlığının tekniğidir.
Liderin değil, vatandaşın ön planda olduğu bir hizmet ve yönetim anlayışının inceliklerini
biliyorum.
Bunun okulunda okudum. Bunun sınavlarından geçtim. Bunun işlerinde çalıştım.

Fakat tabii ki asıl mesele güvendir.
İkili ilişkilerde de, komşulukta, alışverişte de, siyasette de güvenden daha önemli bir değer
yoktur.
Güven nasıl sağlanır?
Tabii ki adaletli yönetimle, çalışmakla, dürüstlükle, özveriyle…

Yanlış anlaşılmasın. Kendimi övmüyorum. Sizlere kendimi tanıtıyorum. Bilmenizi istiyorum
ki, sadece bir heves ya da heyecan olsun diye aday adayı olmadım.
Dersime çalıştım. Kurallara hep uydum. Görevlerimi yaptım….
Önce tanışacağız. Sonra anlaşacağız. Ondan sonra inşallah hep birlikte, Başiskele’yi
yöneteceğiz, inşaa edeceğiz.
“Bismillah” deyip işlere girişeceğiz.

Altını çizerek söylüyorum: Başiskele’yi bütünüyle kucaklamak için aday oldum.
Bunu, zihnimde ölçtüm biçtim. Kalbimde tarttım. Sizler gibi, güvenilir dostlarımla teatide
bulundum. Bunun rüyasını gördüm.
Başiskele’yi, bütün mahalleleriyle, caddeleriyle, bütün sokaklarıyla yükseltmek, kalkındırmak,
aydınlık bir geleceğe doğru hızla koşturmak için yola çıktım.
Ayrım yok.

İnsan odaklı hizmet derken bunu kastediyorum.
Benim nazarımda Yuvacık, Yeniköy, Kullar, Karşıyaka, Bahçecik birdir.
Başiskele’de yaşayan her bir insan, benim nazarımda saygıdeğer ve itibarlıdır.
Böyle düşündüğüm ve böyle hissettiğim için buraya gelip huzurunuza çıktım.

Sizlerin oylarınızdan önce, dostluğunuza, gönlünüze tâlibim.

***

Sonra, birçoklarınızın bildiği gibi, Kent Konut’ta görev aldım.
Kent Konut’u yapılandıran öncü kadrodaydım.
Kent Konut’un her kesimden vatandaşımıza üstün nitelikli ve ideal koşullarda ev sahibi olma
imkanı sunmasını sağlayan projeleri oluşturduk.

10 binden fazla konut yaptık. Lütfen bunu zihninizde canlandırınız:
İzmit-Kent, Erenler - Cedit, Akarca, Bilge - Kent, gibi birçok büyük kentler kurduk.

Yani uzmanlık alanlarım, kamu yönetimi ekonomi ve kentleşmedir.

Kentleşme, şehirleşme nedir?

Kentleşme, eğitim demektir.
Kentleşme, sağlık demektir.
Sosyal alanlar, yaşam kalitesi, iş, refah, ticaret, temizlik, umut, güvenlik, hızlı ulaşım ve
mutluluk demektir.

Şimdi, kamu yönetimini biliyorum.
Kamu yatırımlarını biliyorum.
Kentleşmeyi de biliyorum.

Bunları, kendimi övmek için söylemiyorum. Bu birikimimi, en iyi değerlendirebileceğim bir
bölge olduğu için Başiskele’ye geldim.

Bugüne kadar çalıştığım bütün şirketlerde, resmi kurumlarda, Büyükşehir Belediyesi’nde,
Kent - Konut’ta ve başkanlık ettiğim kurullarda hep alnımın akıyla görevlerimi yerine getirdim.

Başiskele’ye de hizmete talip bir kardeşiniz, bir dostunuz olarak geldim.

Rize’de doğdum, çocukken Kocaeli’ne geldim, sonra İstanbul’da, Avrupa’da okudum ama
yine bu şehre döndüm ve 5 yıldır bütün gücümle bu şehir için çalıştım.

Kocaeli’ne olan gönül bağımın kuvveti ortadadır.

Bu şehirde en hızlı büyüyecek, güç kazanacak ve şimşek gibi ışıldayacak bir yer olarak
Başiskele’yi gördüm.
Yani, inandım ki, Başiskele’de biz hep beraber şahlanırız, bu yepyeni ve güzel ilçemizi
omuzlarız..

***

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bütün belediyeler gibi Avrupa Birliği’yle ve yurtdışındaki
birçok resmî yapıyla iletişim halindedir.
Ortak projeler yürütülür, el birliği yapılır, fikir alışverişinde bulunulur, birtakım fonlar kullanılır,
karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilir…

Bu, dünya genelinde, ortalama bir kalkınma hızı oluşsun diye yapılır. Bilgi ve tecrübe
paylaşıldıkça, fayda da artar.
Bendeniz, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı
görevini de yürüttüm.
Yani, Başiskele’de, Avrupa standartlarında bir hizmet üretilecekse, naçizane bendeniz bu
hizmet standartlarını da, bunların nasıl yapılacağını da bilirim.

Yine Büyükşehir’de Eğitim - Kültür Daire Başkanı olarak görev yaptım.
İnanıyorum ki, bir şehrin karakterini, o şehirdeki kültür ve eğitimin mahiyeti belirler.
Hepimiz, çocuklarımızın okumasını, büyük adam olmasını isteriz.
Çocuklarımıza okulu, kitabı, öğrenmeyi sevdireceğiz.
Bunun için de Başiskele’ye eğitim ve öğrenim teknolojisini getireceğiz.
Çocuklarımızı, ailelerimizi eğitim konusunda destekleyeceğiz.
Bütün eksikleri, ihtiyaçları gidereceğiz.
Çünkü en büyük gururumuz, mahallemizdeki, ailemizdeki okumuş çocuklardır.
Evlatlarımızın geleceği, hepimizin geleceğidir.

***

Evliyim.

Allah cümlemizin çocuklarını bağışlasın, 4 çocuğum var, ellerinizden öperler.

İngilizce ve Almanca biliyorum.

Özetlersek…
Kamu yönetimi, ekonomi ve kentleşme uzmanıyım.
Bir şehir nasıl kurulur çok iyi biliyorum.
Vatandaşın baş tacı edilmesinin yöntemleri üzerine çalıştım.
Avrupa’da yıllarca bulundum.
Büyükşehir Belediyesi’nde yıllarca çalışarak Kocaeli’ni gayet iyi tanıdım.
Hükümetimizin hizmet politikalarını derinlemesine kavradım.

Büyükşehir’le, Hükümet’le ve Avrupa Birliği’nin ilgili kurumlarıyla uyumlu çalışmalar yürütecek
konumdayım.
Onların imkanlarını Başiskele’ye taşımayı planlıyorum.

Şimdilik başka bir şey söylemiyorum.
Başiskele’de bana “Gel, buyur, hoş geldin” derseniz, vazife verirseniz, beni layık görürseniz,
ben de size kulak vererek, size bakarak, sizinle birlikte bu işi yapacağımı ilan ediyorum.

Beni dinleme lütfunda bulunduğunuz için, hepinize çok çok çok teşekkür ediyorum.
Tekrar hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Bu haber 4,614 defa okundu.