Avrupalı emekliler kışı Antalya'daki otellerde geçirdi

12 Nisan 2009 12:34 tsi
Hayat şartları her geçen gün ağırlaşan Avrupalı emekliler, kışı Antalya'daki beş yıldızlı otellerde geçiriyor. Emekli maaşlarıyla kendi evinde yaşamak yerine sıcak iklime sahip güney kıyılarını tercih eden yaşlılar, otellerde uzun süre konaklayıp emeklil

Avrupalı emekliler kışı Antalya'daki otellerde geçirdi 
Zaman
 
Hayat şartları her geçen gün ağırlaşan Avrupalı emekliler, kışı Antalya'daki beş yıldızlı otellerde geçiriyor. Emekli maaşlarıyla kendi evinde yaşamak yerine sıcak iklime sahip güney kıyılarını tercih eden yaşlılar, otellerde uzun süre konaklayıp emekliliğin tadını çıkarıyor. 
 
Avusturyalı Richard Martel (68), emekliliğini Antalya'da yaşayan Avrupalılardan birisi. Başkent Viyana'da yüzme hocalığından emekliye ayrılan Martel, kış boyunca Antalya'da yaşamayı tercih etmiş. İlk kez 1981 yılında Türkiye'ye gelen Martel, henüz turizm hareketi başlamadan Antalya sahillerini keşfetmiş Türk turizminin ilk müşterilerinden.

Yazın milyonlarca turistin geldiği Antalya, kışın da emeklileri ağırlıyor. Avrupalı emekliler, kışları güneşsiz ve soğuk olan ülkeleri yerine yılda 300 günden fazla güneş alan Antalya'yı tercih ediyor. Kış dönemlerinde açık kalan konaklama tesislerinin yüzde 40'a yakınını emekliler dolduruyor. Yazın gelen turistler ortalama 10 gün kalırken, kış aylarını tercih eden emekliler 2,5 ay konaklıyor. İklim şartları sebebiyle bazen bu süre 3 aya kadar çıkıyor. Avusturyalı Richard Martel, 1991 yılından beri tatilini düzenli olarak Türk sahillerinde geçiriyor. Sadece Magic Life otellerinde konaklıyor. Öyle ki, Türkiye'de tatil yapmak onda bir alışkanlık haline gelmiş. Yılda en az 3 defa tatile gelen Martel, ortalama 6-8 hafta kalıyor. Emekli olduğu 2004 yılından sonra geliş-gidişleri artan ve kalış süresi uzayan Martel, 2005 yılında tam 5 kez gelerek toplam 16 hafta konaklamış. Son gelişinde kış boyunca 3 ayını Antalya'da geçirdi. Martel, bir rekora da imza atarak 1991-2009 yılları arasında Türkiye'ye 53 defa geldi. Bu süre zarfında aynı otelde toplam 173 hafta konakladı. Otel yönetimi kendisine bir jest yaparak Magic Opa (Magic Life otellerinin babası) unvanını verdi. Martel, "Ayda bin Euro emekli maaşı alıyorum. Bunun 900'ünü otele veriyorum. Hayat pahalılığı açısından Avusturya ile Türkiye aynı düzeyde. Maddi olarak artı ve eksisi yok. Antalya yerine Viyana'daki evimde de kalsam aynı parayı harcıyorum." diyor. Yıllardır Türkiye'ye gelip giden Martel, otel personeliyle de arkadaş olduğunu, bazı işlerde onlara yardım ettiğini aktarıyor. Avusturya'da Türkiye'ye karşı negatif bakışı kırmak için 30 yıldır mücadele ettiğini belirten Martel, Türkiye sevgisini de, "Kanımda Türk var. O yüzden Türkiye'yi çok seviyorum." sözleriyle dile getiriyor.

Alman Hertha (67)-Marfred (69) Tschiersch çifti de 10 yıldan beri kış aylarını Antalya'da geçiriyor. Hertha banka memurluğu, Marfred ise otomobil teknikerliğinden emekli. Kışın 2,5 ay Antalya'da konaklayan Alman çift, Türkiye'yi tercih etmelerinde iklim şartlarının yanı sıra güvenli bir bölge olmasının önemli rol oynadığını ifade ediyor: "Parasal olarak giderimiz hem Almanya'da hem de burada aynı. Pek değişmiyor. Ama iklim olarak kıyasladığımızda biz burada cennette gibiyiz. Fiyat açısından doğru bir seçim yaptığımızı düşünüyoruz. Çünkü burada verilen hizmet çok iyi. Yeme içme derdi de yok. Hayal ettiğimiz tatili burada geçiriyoruz." Türkiye'de onları en çok misafirperverlik ve insanların güler yüzlü olması etkilemiş. Alman çift, "Burada bize 24 saat bile yetmiyor." derken, günlük hayatlarını da şöyle anlatıyor: "Güne sabah saat 6'da yürüyüş ve sporla başlıyoruz. Sonra kahvaltı, aerobik, bisiklet turu. Öğleden sonra tekrar bir yürüyüş turu atıyoruz. En önemli aktivitelerimizden birisi hava müsait olduğunda katamaranla denize açılıyoruz. Bunları kendi evimizde olsak yapamayız." Uzun süre kaldıkları için esnafın çoğunun kendilerini tanıdığını ifade eden Alman çiftine göre, Türkiye'nin daha çok Avrupalı emekli çekebilmesi için tanıtıma önem vermesi lazım. Çünkü Almanya'da medya Türkiye'yi tanıtıcı programlar yapmıyor. Seyahat acenteleri müşterilerine Türkiye'yi tavsiye etmiyor. Daha çok İspanya ve Yunanistan'a yönlendiriyor. Ayrıca Almanların çoğu Türkiye'de Euro'nun geçtiğini bilmiyor.
 

Bu haber 1,624 defa okundu.