ThyssenKrupp yatayda giden asansörüyle mimariyi değiştirecek

ThyssenKrupp, 160 yıldır kullanılan halatlı dikey asansörlerin yerine yatay ve dikey hareket edebilen yeni asansör sistemi geliştirdi. Yeni asansör sisteminin mimariyi etkilemesi bekleniyor.

Johnny Depp’in oynadığı Çikolata Fabrikası filmindeki yatay ve dikey giden asansörler gerçek oldu. Almanya merkezli ThyssenKrupp, filmden esinlenerek geliştirdiği yeni nesil kablosuz yatay ve dikey giden asansörleri piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bugüne kadar dikey yönde yükselen asansörler dünyada mimarinin şekillenmesinde etkili olurken, binalarda hem yatay hem de dikey de gidebilen yeni asansör sistemlerinin, mimaride yeni bir devrim daha açması bekleniyor. ThyssenKrupp Asansör Türkiye CEO’su Turgay Şarlı, bugüne kadar sadece dikeyde çıkabilen asansörlerle binaların yükselmesi sağlanırken, ThyssenKrupp’un, kablosuz ve yatay gidebilen Multi adlı asansörüyle binalarda mimarinin yeniden şekilleneceğin kaydetti. Asansörlerin 1854 yılından bu yana hep aynı şekilde kullanıldığını ifade eden Turgay Şarlı, “Multi adlı asansör sistemimiz halatsız olduğu için dikey asansör sistemlerinde olduğu gibi kuyular açmaya gerek kalmayacak. Duvara yapıştırılan bu sistemle binalar istenildiği gibi yapılabilecek. Asansörde düşme olayını bitirecek olan yeni sistemle ilgili üniversitedeki mimarlarla konuştuğumuzda 20 yıl içinde halatla çalışan asansörlerin yerine yeni nesil asansör sisteminin kullanılmaya başlamasıyla, alıştığımız mimariden farklı yeni bina modelleri ortaya çıkacağını söylediler” dedi. Asansörün şu anda 246 metrelik bir kulede test edildiğini belirten Şarlı, 2017 yılında ise satışlara başlanacağını duyurdu. 

Asansör pazarında Accel, Twin, Multi ürünleriyle çığır açtıklarını söyleyen Şarlı, çok yüksek binalar için geliştirilen Twin ile bir kuyuda birbirinde bağımsız iki tane asansör çalıştırabildiklerini söyledi. Twin’in asansör sayısını azalttığı için yerden yüzde 40 tasarruf sağlarken daha az enerji harcadığını aktaran Şarlı, dünyada 300 projede bu asansörlerin kullanıldığını, Türkiye’de de bu asansörlerin kullanılması için görüşmelerinin devam ettiğini söyledi. 

Turgay Şarlı, akordeona benzer bir sistemle çalışan Accel’in ise yürüyen merdivende saatte ulaştığı 9 kilometrelik mesafeyle özellikle metrolarda ve binalar arası uzun geçişlerde mesafeleri kısaltacağına dikkat çekti. 

Türkiye’de hedef liderlik 

ThyssenKrupp’un yılda 6.5 milyar euro dolar ciro yaptığını ve 50 bin kişiye istihdam sağladığını aktaran Şarlı, şirketin 120 ülkede yer aldığını söyledi. Türkiye’nin 2015 yılının Ekim ayında merkez ülke konumuna geldiğini belirtti. Firma olarak Türkiye’de 5-6 yıl içinde lider olmayı hedefl ediklerini anlatan Şarlı, bunun için her yıl çift haneli büyüyeceklerini belirtti. Büyüyecekleri alanlar arasında metro gibi ulaşım alanları, hastane, alışveriş merkezleri, oteller ve ofislerin olduğunu anlatan Şarlı, “Özellikle hastanelerde güvenlik ve çalışabilme oranı yüzde 99.9 oranında gerekli. Ayrıca metrolarda yürüyen merdiven ve asansörlerin çalışması önemli. 5 yıldızlı bir otelde görüntü önemliyken, ofislerde ise hız öne çıkıyor. Biz bu seğmentlerin isteklerine uygun ürünler sunuyoruz” diye konuştu. Metro, AVM ve hastanelerde güçlü olduklarını anlatan Turgay Şarlı, Türkiye’de ofislere de ağırlık vermeye başlayacaklarını söyledi.

Türkiye’de yılda 25 bin asansör satılıyor

Türkiye pazarıyla ilgili değerlendirme yapan Turgay Şarlı, pazarın yüzde 60’ının lokal firmaların elinde olduğuna dikkat çekerek, “Bu firmaların sayısı 450-500’e yakın. Pazarın yüzde 40’ını ise yabancı markalar paylaşıyor” dedi. Şarlı, ancak yeşil bina, ekonomik ve konfor isteğinin yabancıların payını arttıracağını aktardı. Çin, Hindistan ve Amerika’dan sonra Türkiye’de pazarın çok hızlı geliştiğine vurgu yapan Turgay Şarlı şu bilgiyi verdi: “Türkiye’de yılda 25 bin asansör ve yürüyen merdiven satılıyor. En fazla 5 yıl içinde bunun 35 bine çıkmasını bekliyoruz. Bunun yarısı konutlarda kullanılırken, sırasıyla bunu ofisler, AVM’ler ve ulaşım takip ediyor” dedi. Almanya’da yıllık satılan asansör sayısının ise 15 bin, İspanya’da ise 10 binden az olduğunu belirten Şarlı, bu satış rakamıyla Türkiye’nin dünyada öne çıktığını ifade etti.