DEVLET Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, elektrik, su ve emlak vergisi borçlarının yeniden yapılandırılacağını açıkladı. Ali Babacan, maliyet kalemlerinde anormal değişiklik olmadıkça akaryakıt ve doğalgaza zam yapmayı düşünmediklerini de bildirdi
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, elektrik, su ve emlak vergisi borçlarının yeniden yapılandırılacağını açıkladı. NTV ve cnbc-e televizyonlarının ortak yayınına katılan Babacan, “2011 yılı bütçesini buna göre hazırladık. Elektrik, su ve emlak vergisi borçları da yeniden yapılandırılacak” dedi.
Bakan Babacan, maliyet kalemlerinde anormal değişiklik olmadıkça akaryakıt ve doğalgaza zam yapmayı düşünmediklerini de bildirdi.
Vergi ve sigorta primi borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik olarak Başbakan Tayyip Erdoğan ile bir görüşme yapacaklarını belirten Ali Babacan, bu konuya ilişkin düzenlemeyi en geç Kasım ayında tamamlamayı hedeflediklerini açıkladı.
Babacan, “Hatırlayacak olursanız Başbakanımız daha önce bununla ilgili Ekim ya da en geç Kasım gibi bir tarih de vermişti. Takvim içerisinde biz bunun tamamlanacağını düşünüyoruz” dedi. “Bu pakete elektrik, su, emlak borçları da girecek mi?” sorusu üzerine de, “Tabii onlar giriyor” diye yanıtlayan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada bir
tek Ziraat ve Halk Bankası ile ilgili düzenlemeye gerek yok. Bir kanun çıkartmaya gerek yok. Bankalar kendi kanunları çerçevesinde tek tek bu işleri yapabiliyorlar. Yeniden yapılandırmayı yapabiliyorlar. Onun haricinde vatandaşla kamu arasındaki borç alacak ilişkilerinin mümkün olduğunca geniş bir şekilde kapsasın istiyoruz. Bunun içerisinde emlak vergileri, su var, elektrik var.”
Taksitlendirme kolaylığı
Söz konusu düzenlemenin kapsamına ilişkin bir diğer soruyu, “İşte ne kadar borçları varsa geciken, zamanında ödenemeyen ne varsa” diye yanıtlayan Babacan, 2009’un hem Türkiye, hem dünya için zor bir yıl olduğunu, borçlarını ödeme konusunda
iyi niyetli ve ödeme arzusu olduğu halde yaşanan kriz nedeniyle bunları ödeyemeyenler bulunduğunu anımsattı. Babacan, yapılacak düzenlemeye ilişkin ise “Sadece alacağın anaparası ne ise o anaparasının değerini koruyup, bir de böyle bir taksitlendirme kolaylığı olsun diyoruz. Yani işin özü bu. Parametreleri, detayları yakında belli olur” diye konuştu.
Elektrik ve doğalgaza zam yok
Devlet Bakanı Ali Babacan, maliyet kalemlerinde anormal değişiklik olmadıkça akaryakıt ve doğalgaza zam yapmayı düşünmediklerini bildirdi. Babacan, “Elektrik, doğalgaz fiyatları sanayimizin de rekabet gücü açısından çok önemli girdi kalemleri. Maliyet fiyatlarında anormal değişiklik olmazsa akaryakıt ve doğalgaza zam yapmayı düşünmüyoruz. 2011 yılı bütçesini buna göre hazırladık. Mali Kural kenarda bekliyor. Çok da yazıldı, çizildi. 2011 bütçesine bakınca, Mali Kural olsaydı da daha farklı bir bütçe olmayacaktı” diye konuştu.
Bu arada cari denge konusunun G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanlar Toplantısı’nın önemli maddelerinden biri olduğunu hatırlatan Bakan Ali Babacan, bu konuya ilişkin de şunları söyledi: “Enerji konusunda bizim dışarıya bağımlılığımız uzun süre devam edecek. Bu da bizim cari açığımızı doğrudan etkileyecek. Türkiye büyüyen ve yatırım yapan bir ülke. Yatırım ürünleri ithalatında çok ciddi artış var. Kur ağırlıklı olarak tüketim ürünlerinin ithalatını etkileyen bir unsur. Cari açık tehlike çanları çalacak noktaya gelirse o noktada TL’nin değeriyle ilgili bir erozyon başlar. Türkiye’ye ciddi miktarda portföy yatırımı geliyor. Serbest kur rejimi bizi pek çok şoka karşı koruyucu en önemli mekanizma.”
Dünyada TL’nin itibarı artıyor
Türkiye ekonomisindeki güven arttığı sürece paramızın itibarı da dünyada artıyor” diyen Bakan Ali Babacan, şöyle konuştu: “TL değerli deniyor ama dolar ve euro gibi büyük para birimlerinin her türlü para birimine göre değer kaybı söz konusu. Bizden çok daha fazla parası değerlenen ülkeler var. G-20 öncesinde beklentiler çok yüksek değildi. Ama sonuçta beklentinin üzerinde bir konsensus oluştu. Kurun değeri sadece rezerv miktarıyla alakalı değil, çok sayıda faktör var. ‘Doğru kur nedir?’ diye Nobel ödülü almış işin bilimini kavramış olan 50 ekonomiste sorun, hepsi ayrı cevap verecektir. Rezervlerle kur çok da etkilenmeyebiliyor. Serbest piyasa mekanizmasına güveniyoruz. Rezervle ilgili alımlar bir miktar etkiler ama asıl ekonominin dinamikleri önemli. Biz Merkez Bankası’nın rezervlerinin artması gerektiğini söylüyoruz ama bunu daha çok döviz alsın TL’nin değeri düşsün diye söylemiyoruz. Öncelik güven ve istikrar. Türkiye bugüne kadar doğruları yaptı.”
Yorumlar
+ Yorum Ekle