Faruk Çelik'e Tuzla hatırlatmaları
26 Şubat 2008 22:30 tsi
Meral Tamer'in yazısı...
Faruk Çelik'e Tuzla hatırlatmaları
Meral TAMER Talihsizlik diye ben buna derim! Çalışma Bakanı Faruk Çelik'ten söz ediyorum.
21 Ağustos ile 3 Eylül arasında Tuzla'daki tersanelerde 5 işçi ölümünden 2 gün sonra 5 Eylül günü, bakanlık koltuğuna oturacaksınız ve 48 saat sonra ayağınızın tozuyla kendinizi Tuzla'da Desan Tersanesi'ni denetlerken bulacaksınız. Eh, bu durumda işçiler yerine işverenle ilgilenip, alınmış önlemleri basın önünde "fevkalade" olarak nitelemenizi belki anlayabiliriz. Haydi diyelim ki bakanlığınızdaki deneyimli bürokratlar da, ilk günlerin çekingenliğiyle bu konuda sizi uyaramadılar!
Ya CHP Adana milletvekili Prof. Dr. Gaye Erbatur'un Tuzla'daki ölümlerle ilgili TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesine verdiğiniz yanıtlara ne demeli?
Sınav olsa sınıfta kalırdıProf. Erbatur soruyor: "12 gün içinde 5 işçinin art arda hayatını kaybetmesi, iddia edildiği gibi işçilerin baretsiz, açık kabloların üzerinde, aşırı sıcak altında, normal çalışma sürelerinin üzerinde çalıştırılması sebebiyle mi gerçekleşmiştir?"
Altında sizin imzanız var, ama bürok-ratlarınızın hazırladığını sandığım bu yanıt, okullardaki bir sınavda verilse öğretmen herhalde sınıfta bırakırdı!
Size doktor raporlarındaki ölüm nedeninin sorulmadığını, eminim bürokratlarınız da biliyor, ama ne deselerdi ki?
"İşçiler baretsiz, açık kabloların üzerinde aşırı sıcak altında normal çalışma sürelerinin üzerinde çalıştırıldıkları için hayatlarını kaybetmişlerdir." İmza: Faruk Çelik
Bu mümkün olamayacağına göre bakın ne yazmışlar:
"Tuzla tersaneler bölgesinde 21 Ağustos - 3 Eylül tarihleri arasında meydana gelen ve 5 işçinin ölümüyle sonuçlanan iş kazaları, Bakanlığımız iş müfettişlerince 10 - 12 Eylül tarihlerinde incelenmiştir. Meydana gelen kazalarda hayatını kaybeden Güney Akarsu, Cengiz Tatlı, Cabbar Ongun'un ölüm nedenlerinin elektrik çarpması sonucu kalbin durması, Kenan Kara ile Bekir Özmen'in ölüm nedenlerinin ise ilk tespitler doğrultusunda kalp krizi olduğu anlaşılmıştır."
Basın olmasaydı...Aslında hemen altındaki satırlarda daha da vahim ifadeler yer alıyor:
"Bahse konu kazaların basında yer alması üzerine 2007 Eylül ayı içerisinde, Bakanlığımızın ilgili birim amirleriyle birlikte bizzat tersaneler bölgesinde ve kazaların meydana geldiği tersanelerde incelemelerde bulunularak, Tuzla'daki tüm tersanelerin yeniden denetlenmesi talimatlandırılmıştır."
Nasıl yani?
Eğer Tuzla'daki iş cinayetleri basında yer almasaydı, tersanelerin denetlenmesi talimatlandırılmayacak mıydı? İyi ki o beğenmediğiniz basın var! Erbatur'un önergesinden bir diğer soru:
"Tuzla tersaneler bölgesinde kaçak ve sigortasız işçi çalıştırılmasının önüne geçmek için alınan önlemler nelerdir?"
Çelik'in yanıtı: "(...) Sigortasız işçi çalıştıranları saptamak amacıyla işyerlerinin denetimi sürekli olarak yapılmaktadır. Bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri ve denetimlerle kaçak işçiliğin önlenmesi konusundaki çalışmalar yürütülmektedir."
Çelik'in 18 Ekim tarihli bu yanıtının üzerinden 3 ay geçtiği halde Tuzla tersaneler bölgesinde hâlâ 25 bin kadar sigortasız kaçak işçi çalıştığına göre denetimler çok başarılı!
mtamer@milliyet.com.tr
Bu haber 1,095 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle