En Sıcak Konular

Öğretim üyelerinin çığlığı

28 Mart 2012 10:30 tsi
Öğretim üyelerinin çığlığı Bu ülkenin en büyük sorunlarından bir tanesi İNGİLİZCEDİR.

Mustafa Özay – Haber 7

www.ingilizcebitmistir.com

Öğretim üyelerinin çığlığı

Bu ülkenin en büyük sorunlarından bir tanesi İNGİLİZCEDİR.

“…….. Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde Yrd. Doç. Dr. Unvanıyla çalışan bir öğretim üyesiyim.

12 yıldır ÖSYM tarafından yapılan YÖK tarafından Yardımcı. Doçentlerin Doçentliğe başvurması için ön şart olarak uygulamaya konan Yabancı dil sınavı ÜDS ve eş değerde diğer yabancı dil sınavlarıyla uğraşmaktayım.

Bu sınavların yüzünden 12 senedir doçentlik başvurusu yapamıyorum. Bu sınav eşitlik ilkesine de sanırım uymuyor.

Yurt dışına görevlendirilen bir öğretim üyesi arkadaşımızdan da eğitim öğretim sonunda başvuru notu olarak 65 isteniyor, eğitim hayatında bir yabancı dil eğitimi almamış ancak üniversitede akademik hayata başlayan bir kişinden de 65 isteniyor.

Bir prof., bir Doç. ve bir yardımcı doç. arasındaki ayrım sadece ÜDS sınavı olmakta bilimsel yayın bir kriter olmaktan çıkmış durumda. 4-5 SCİ yayını olan bir akademisyen ÜDS’yi geçmiş ise doç.,  fakat benim gibi 13 SCİ ve toplam 50 yurt içi ve dışında dergilerde yayını olanda yrd. doç . durumunda hayatına devam etmekte. Ülkemizde akademik unvanların nasıl kazanıldığına mutlaka bakılmalıdır. Sadece yabancı dili bilmekle unvan alınırsa veya 5 kişilik bir jürinin kanaatiyle doç olunuyorsa bu tür sonuçlar beklenilir. İnsanların önüne bu tür engel koymanın kimseye faydası yoktur. Dünyada hiçbir ülkede kendi resmi dili dışında bir başka ülkenin dili yüzünden sıkıntı çeken insanlar yoktur. 2010 mart ayı ÜDS sınav ortalaması 51 bu sınavdan 65 alan doç. başvurusu yaptı.

Şekil yönünden aynı fakat içerik yönünden ÜDS sınavından farklı olan KPDS 2011 mart ayı sınav ortalaması da 41. (Kaynak ÖSYM) Bu sınavdan 58.75 aldım. YOK farklı yabancı dil sınavlarını bir birine dönüşüm tablosu yapıyor. Fakat bir birinden çok farklı olan KPDS ve ÜDS sınavlarını bir birine dönüştürmüyor. Bunun hukuk açısından yapılması nasıl sağlanır? Hukuk karşısında eşitlik ilkesinden bakıldığında kolay bir sınavdan 65 almak kolay olurken çok daha zor bir sınavdan 65 almak zordur. Resmi dilimizin TÜRKÇE olması itibariyle Ülkemizin bir kurumu Akademik unvanların alınması için resmi dilin dışında bir yabancı bir dilden sınav olabilir mi? Ülkemizde 176 üniversite var. Bunların %90’nı Türkçe eğitim veriyor. Sonuçta bizlerde Türkçe eğitim veren bir üniversitede çalışıyoruz. Bir yabancı dil sınavı Yurt dışına veya yabancı dil öğretmeni alırken yapılması doğru değil mi? Resmi dil Devletimizin tüm resmi işlerinde kullanılması gerekmez mi? Yapılan bu sınavlar resmi değil mi? Ben Türkiye Cumhuriyetinin Bir Vatandaşıyım ve resmi dilimde Türkçe. 12 senedir yapılan bu durum sonucu şu anda prof. unvanını hak etmiş biri olmam gerekiyordu sadece bir yabancı dil yüzünden Hem maddi hem de manevi olarak haksızlığa uğradığımı tabiî ki benim gibi 1000 (BİN) lercesi var. Anayasamızın 42. Maddesinde açık olan bu durum dışında böyle bir uygulamanın yapılması doğru mudur? Bu konudan dolayı mağduriyetimizin giderilmesi ülkemizin eğitim kalitesini de arttıracaktır.

Binlerce öğretim üyesi arkadaşımız bu dille uğraşmaktan kendini hiçbir çalışmaya verememektedir. Bazı arkadaşlarımız İngilizce yayın yapmak için binlerce lirasını çevirmenlere ödüyorlar. Bazı üniversitelerde 5-6 arkadaşımız toplanıp birlikte İngilizce yayın hazırlıyorlar”

Evet binlerce hocamızın mağdur olduğu dil konusunda bu mektubu bize gönderen, mağdur hocalarımızın sözcüsü olan saygıdeğer hocamıza çok teşekkür ediyoruz.

Türkiye’deki üniversitelerimizde çalışan hocalarımızın %90’ı bu durumdadır.

Profesörlük düzeyinde olan bazı hocalarımız bile İngilizce anlatması gereken dersleri Türkçe anlatmak zorunda kalmaktadır. Çünkü -dil olarak- bu seviyede değillerdir.  

Osmanlı zamanından bugüne kadar devam eden İNGİLİZCE ÖĞRENEMEME sorunu toplumu 7’den 70’e sarmış durumda.

Ana okuldan başlayarak üniversite son sınıfa kadar BİNLERCE saat İngilizce dersi veriliyor. Bazı öğrenciler hem lisede hem de üniversitede hazırlık okuyor.

“İngilizce eğitim aldım” diyen bir kişiye “Kaç saat ders aldın?” diye sorduğunuzda size söyleyeceği en düşük saat miktarı “300” olacaktır. Anaokulundan üniversite son sınıfa kadar İngilizce dersi gören bir öğrenci ise en az 1000 (BİN) saat bu dersi almış oluyor.

Öğretmenlerimiz öğretmenleri olan üniversitelerde çalışan hocalarımızın durumu ile ilgili yazımızda yer alan mektup aslında devede kulak memesi. Bu dil uğruna yuvasını dağıtan mı istersiniz, çoluğunu çocuğunu aylarca görmeden İngilizce kamplarına katılan mı istersiniz, kursa para yetiştirmek için evini arabasını satan mı istersiniz, sinir krizi geçirip hastanelik olan mı istersiniz…

Bu ülkenin en büyük sorunlarından bir tanesi İNGİLİZCEDİR.

Bir şirketin yurt dışına açılamamasındaki en büyük etkenlerin başında İNGİLİZCE BİLMEMEK gelir. Türkiye’ de bir şirkete İngilizce yazılmış mail geldiğinde tüm şirket çalışanları toplanır konu yarım yamalak anlaşılır, yarım yamalak cevap yazılır gönderilir. Karşı taraf maili alır okur

“Bunlar daha yazı yazmasını bilmiyor” der bir daha cevap gelmez.

Bir işyeri sahibi yada bir şirket çalışanı internet üzerinden bir ürün araştırır. Yabancı bir siteye girer, ürünü bulur. İrtibat mailini alır. Hemen Google çeviri programını açar. Oradan çıkan saçma sapan çeviriyi kopyalar, gönderir. 2 ay bekler cevap gelmez. O siteden ilk elden 3 kuruşa alacağı o ürünü Türkiye’de araştırır bulur 10. Elden üzerine 10 defa kar koyulmuş şekilde 100 kuruşa alır. İngilizce bilseydi ilk elden alsaydı kazancı ne olurdu acaba.

İngilizce bilmemek yada öğrenememekten kaynaklanan bu tür sorunların her sektörde örneklerine sizde etrafınızda fazlasıyla rastlayabilirsiniz ve hayatınız boyunca rastlayacaksınız ve çocuklarımız da maalesef rastlayacaklar.

 Bizim İngilizce serüvenimiz şöyle;

Boşluk dolduruyoruz,

Kuşe kağıda basılmış janjanlı kitapları çok seviyoruz her ay anlamadan konu geçiyor kitap bitiriyor daha janjanlı kitaplar alıyor adamların bacasız sanayisini büyütüyoruz,

 İngilizce düşünüyoruz,

 Kursa gelmezden önce kuaföre gidip süsleniyoruz,

 Gittiğimiz kurslarda güzel arkadaşlıklar kuruyoruz,

 Kursa gitmiyor ama parasını ödüyoruz,

Emeksiz bir şey olmaz fikrini çürütmeye çalışıyoruz,

 Sihirli değnek arıyoruz,

 Yabancı uyruklu manav-kasap-marangoz-pompacı-tamirci arkadaşlarla pardon hocalarla tanışma şerefine nail oluyoruz,

 100 saat ders görüp sonra isim-hayvan-renk-bitki oyununu oynuyoruz,

 Mr. Brown’u ilk okuldan başlayıp üniversite son sınıfa kadar inceliyor soy ağacını çıkarıyoruz,

 Yıllarca bu dille oyuncak gibi oynuyoruz ama en sonunda o bizi bir kenara atıyor…

 İşte bizim serüvenimiz.. Bu kafayla, bacasız sanayinin elinde olan kurslarla, bu sistemle daha çooook uğraşırız bu serüven bitmez üzülmeyin…

Bu hafta bir kursun önünden geçerken bir ilan gördüm.

İlan şöyle;

 İKİNCİ DEFA KURSA GELEN ÖĞRENCİLERİMİZDEN ÜCRETİN YARISINI ALIYORUZ..

Bunu açıklamak isteyen var mı?

Saygılar



Bu haber 1,559 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.








    BİZE ULAŞIN: info@resulkurt.com
    TWİTTER/resulkurt34

    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,430 µs